Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına doğru yeni anayasa tartışmaları tekrar gündemde. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni bir sivil anayasa için çağrıda bulunurken, MHP lideri Devlet Bahçeli'den de destek geldi. Bunun üzerine yeni anayasa süreci başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefete yeni anayasayı birlikte yapma teklifinde bulundu. Önümüzdeki altı aylık süreç, partilerin tekliflerini oluşturma süreci olarak belirlendi. Yeni anayasa yapım sürecinin 2023'e kadar tamamlanması öngörülüyor.
Tabii, bir yandan da yeni anayasa ihtiyacıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Erdoğan, "büyük Türkiye" için yeni bir anayasanın gerekli olduğunu düşünüyor. Yeni küresel sistemde yerini almak isteyen Türkiye'nin anayasasını da buna göre yeniden düzenlemeye ihtiyacı var.
Mevcut anayasa vesayet güçlerinin etkisi altında oluşturuldu. 27 Mayıs darbesinden beri devam edegelen bir süreç bu. Millet, ilk kez Erdoğan'la baştan sona yeni bir anayasa yapma imkanına kavuşmuş durumda. Erdoğan bu fırsatı millet lehine değerlendirmek istiyor.
CHP, İYİ Parti'nin başını çektiği muhalefet ise zaten yeni bir anayasa ihtiyacı duyduğu için HDP ile kapalı kapılar ardında yeni bir anayasa için görüşüyor. Demek ki muhalefet de yeni bir anayasa ihtiyacını kabul ediyor.
Ne var ki CHP, İYİ Parti ve HDP'nin anayasa planı biraz farklı. Kendi aralarındaki gizli mutabakata göre (ki böyle gizli bir anlaşmaya vardıklarını İYİ Partili Ümit Özdağ deşifre etmişti) önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı devirip yeni anayasayı yapacak gücü elde edecekler; ardından da ABD güdümlü PKK ve FETÖ desteğiyle yeni anayasayı gündeme getirip Türkiye'ye makas değişikliği yapacaklar. Muhalefetin yeni anayasa planı ABD'nin Ortadoğu'da tıkanan projelerinin ve PKK devletinin önünü açmak üzerine şekilleniyor.
MHP lideri Devlet Bahçeli desteğiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni anayasa hazırlığı ise Türkiye'yi bölme planlarını tarihe gömecek ve güçlü Türkiye'nin önünü açacak nitelikte. 2023'e kadar, bu iki anayasa planının mücadele ve çarpışmasını yaşayacağız.