Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'nin kuzeyine yönelik yarım kalan operasyonların tamamlanmasıyla ilgili yeni bir askerî harekât planlandığını ve hazırlıklar tamamlandıktan sonra harekete geçileceğini açıkladı.
Güney sınırlarımızı terörden temizlemek ve bir terör devleti ihtimalini ortadan kaldırmak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin olmazsa olmaz önceliğidir. Unutmayalım; hangi hükümet başta olursa olsun, devletin asli görevi, ülkenin bekasını tehdit eden bu "terör devleti" projesini bertaraf etmektir.
Birinci Körfez Harekatı'ndan günümüze yürütülen sistematik çabalarla, özellikle de 2003'te başlayan Irak'ın işgali ve 2011'de Suriye'de çıkarılan iç savaşla devam eden süreçte ABD öncülüğündeki küresel güçlerin hedefi, Ortadoğu'da PKK merkezli yeni bir garnizon devlet kurmaktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bu plana engel olma niyeti net olarak şekillenince içeride Gezi kalkışmasıyla başlayan "darbe mekaniği" harekete geçirildi. 15 Temmuz hain darbe girişimiyle Erdoğan'ı ortadan kaldırıp -Türkiye'yi Irak ve Suriye'ye dönüştürerek- Ortadoğu'da PKK devletinin önünü açacaklardı.
15 Temmuz darbe girişiminin hemen ertesinde Erdoğan'ın yaptığı çok tarihi bir konuşma vardır. Batı'ya seslenen Erdoğan "Ortadoğu'daki bütün planlarınızı alt üst edeceğim" demişti. Suriye'nin kuzeyine yönelik operasyonların hemen 15 Temmuz'un ardından başlaması tesadüf değildi. Suriye'nin kuzeyine yönelik dört büyük askerî harekât düzenlendi. Türkiye, güney sınırlarını büyük oranda güvence altına aldı. Ancak Erdoğan işleri yarım bırakmayı sevmez; "30 kilometre derinlik" hedefi yarım Suriye'nin kuzeyine dönük operasyonları şimdi tamamlama kararlılığında. Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasını sağlama alma gibi bir niyetiniz varsa, bu operasyonu er ya da geç yapmak zorundaydık. Bugün dünya ve bölge şartları, böyle bir askeri operasyon için uygun durumda.
Gelelim bu saatten sonra olacaklara; Batılı başkentler, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yönelik operasyon kararı karşısında şimdiden hop oturup hop kalkmaya başladı bile. Ama asıl tepkiyi içeride kendi uzantıları aracılığıyla vereceklerdir. Kemal Kılıçdaroğlu'nu iyi izleyin derim; şimdiden Fetö'nün eline tutuşturduğu "Erdoğan kaçacak" senaryolarıyla gürültü koparmaya, sansasyon çıkarmaya çalışıyor. Şunu bilelim ki ellerinde yalan, iftira, karalama ve mesnetsiz suçlamalardan başka bir silah da yoktur.
Suriye'deki "terör devleti" projesine karşı öldürücü olacak bu hamle karşısında büyük gürültü koparacaklarından kuşkunuz olmasın. Ne var ki Türk milleti karşısında deşifre olup kendilerini iyice belli edeceklerdir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye'nin kuzeyine yönelik operasyon kararı hem dışarıda hem içeride dost ve düşmanın iyice netleşmesini sağlayacaktır. Kim dost kim müttefik, kim işbirlikçi kim ajan daha iyi ortaya çıkacaktır.