Türk ekonomisine operasyon düzenleyip içeride de biraz yaygara yapınca Ankara’yı kıpırdayamaz, güney sınırlarımızdaki “PKK/YPG devleti”ne müdahale edemez hale getireceklerini sanıyorlardı.
Buna o kadar çok inanmışlardı ki, “PKK Fırat’ın batısına geçecek, siz de mal mal bakacaksınız” deme küstahlığını bile açıkça gösterdiler.
Hesap edemedikleri faktör ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi endişelere kapılmadan, ekonomik bedeli ne olursa olsun, ABD ve Avrupa’yı karşısına alma pahasına harekat kararlılığını göstermesi oldu. Yakın zamandaki kur operasyonlarıyla Ankara’nın gözünü yeterince korkutmuş olduklarını düşünüyorlardı. Ekonomi silahını kullanarak Türkiye’yi istedikleri gibi yönlendirebileceklerini zannediyorlardı.
Fakat Türkiye, beklentilerin aksine, ABD’yi de şaşırtacak kararlılıkta Suriye’ye girdi. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu güney sınırlarımızdaki terör örgütünü iki üç günde dağıttı.
Tel Abyad ve Resulayn arasındaki 120 km’lik uzunlukta, 32 km’lik derinlikteki alanı kontrol altına alan Türkiye, harekatı batıya ve güneye doğru 480 kilometre yaymayı planlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “hedeflerimize ulaşıncaya kadar operasyon devam edecek” açıklamasında bulunarak, Barış Pınarı Harekatı’nın güneye doğru da genişleyeceğini diplomatik bir dille ifade etmiş oldu.
Artık tek umutları yaptırım tehditleriyle Barış Pınarı Harekatı’nı Teb Abyad ve Resulayn arasındaki 120 km’lik alana hapsetmek. Avrupa, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin güneye ve batıya doğru hareketlendiğini görünce, bu kez silah ambargolarını gündeme getirerek, en azından harekatın Türkiye-Suriye sınırı boyunca uzanmasını engelleme derdinde. Ancak ne Avrupa’nın, ne ABD’nin ambargo kararları ve yaptırım tehditleri Ankara’ya geri adım attırabilir.
Türkiye’yi korkutmaları, yaptırım tehditleriyle durdurabilmeleri imkansız. Türkiye’ye atılan iftiraların hiçbiri de tutmadı. Amerikan ABC kanalı, Türkiye’ye attığı iftirayı sonunda itiraf ederek kabul etmek zorunda kaldı. Sivilleri hedef alan, katliam yapan Batı’nın desteklediği terör örgütü YPG/PKK’dır. Ankara, Barış Pınarı Harekatı’yla yüzde yüz doğru ve haklı bir müdahalenin içine girdi. Bu gerçeği artık bütün dünya biliyor. Hoşuna gitmese de!