ABD Başkanı Biden, Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde 9 Arap ülkesinin liderleriyle gerçekleştirdiği toplantıda "Ortadoğu'dan asla çekip gitmeyeceğiz" açıklamasında bulundu. ABD Başkanı, bölgede Rusya, İran ve Çin'in dolduracağı bir boşluk bırakmayacaklarını da sözlerine ekledi.
Fakat bu açıklamadan günler sonra Tahran'daki üçlü zirveden ABD'nin Suriye'den, özellikle de Fırat'ın doğusundan çekilmesi yönünde mutabakat çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve dönüşü gazetecilere yaptığı açıklamada "Amerika şu anda bir defa Fırat'ın doğusunu terk etmek durumunda. Astana sürecinden çıkan tespit bu" dedi.
Türkiye'nin bu konudaki beklentisini Erdoğan, altını çizerek şöyle ifade etti: "Çünkü oradaki terör örgütlerini besleyen Amerika. Amerika terör örgütlerini beslediğine göre, biz de bu terör örgütleriyle mücadele ettiğimize göre, oradan çekildiği anda veya bu terör örgütlerini beslemediği takdirde bizim işimiz kolaylaşacaktır."
Erdoğan, ayrıca terör örgütünün etkin olduğu Tel Rıfat ve Menbiç bölgelerine yönelik operasyonun da gündemde olduğunu vurgulamaktan geri durmadı.
ABD'nin bölgede terörü desteklediği ve dolayısıyla Fırat'ın doğusunu terk etmesi gerektiği yönündeki bu çağrı son derece önemlidir. ABD'nin Ortadoğu'dan tümden kovulması sürecinin başladığına işarettir. Türkiye-İran-Rusya'nın ortak çağrısının devamı gelirse ABD'nin bölgede daha fazla barınma imkânı kalmaz.
Her üç devletin de ABD'nin bölgeden çıkarılmasında çıkarları vardır. Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunduğunu iddia eden devletlerin öncelikle ABD'ye karşı tavır alması gerekir. Türkiye'nin ABD'ye karşı aldığı tavırdan kimse şüphe edemez. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 seçimlerine girerken ABD'ye bölgeden defol diyebilecek bir iradeyi, kararlılığı, cesareti gösterebilmektedir.
Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunduğunu iddia eden İran'ın da aynı kararlılıkta olması gerekir. Rusya'nın da keza öyle. Suriye'nin toprak bütünlüğünü tehdit eden, bölgeyi istikrarsızlaştıran güç ABD'den başkası değil. Ankara'nın, topraklarını genişletme gibi bir derdi hiçbir zaman olmamıştır. Suriye topraklarında da gözü yoktur. Türkiye'nin tek amacı, Suriye'nin kuzeyinde ayrı bir devletin temellerini atan ABD-PKK/YPG'nin planlarını boşa çıkarmaktır.
İran'ın da samimi olduğunu göstermesi için Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yönelik operasyonlarını desteklemesi kaçınılmazdır. Bir yandan Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunup diğer yandan ABD himayesinde ayrı devlet kurma çalışmaları yürüten PKK/YPG terörüne yönelik operasyona karşı çıkmak başlı başına tutarsızlık olur ki, İran'ın bu hataya düşüp düşmeyeceğini hep birlikte göreceğiz. Şüphesiz Rusya'nın da öyle; bir yandan ABD'nin, Suriye'nin kuzeyinde ayrı devlet kurma hazırlığı içinde olduğu tespitini yapıp diğer yandan Tel Rıfat'taki PKK/YPG varlığına yönelik bir operasyona direnmek tutarsız kaçıyor. Maalesef Tahran ve Moskova'dan gelen bazı açıklamalar bu yönde.
Rusya ve İran, eğer ABD'yi bölgeden çıkarmak istiyorsa o zaman zirvede alınan kararların kâğıt üstünde kalmaması gerekiyor. Türkiye'nin olası bir operasyonu bu açıdan turnusol işlevi görecek. Bakalım İran ve Rusya, gerçekten ABD'nin bölgeden çıkarılmasını istiyor mu?