Çok önceden ayarlamıştık, seçimin ertesi günü İş Bankası'nda randevumuz vardı. Genel Müdür Adnan Bali'yle öğle yemeğinde buluştuk.
İş Kuleleri'nin 40'ıncı katında İstanbul manzaralı salonda...
Sohbet ettik, bizden ekonomi müdürü Mehmet Ali Ergün ve finans editörümüz Ayfer Arslan... İş Bankası'ndan Genel Müdür Yardımcısı Özcan Türkakın, Kurumsal İletişim'den Suat Sözen ve Zuhal Üreten...
Adnan Bey, 'Bu zamanlama bizim için iyi oldu. Seçimin perde arkasını sizden öğreniriz' dedi. Ama tahsilatta biz şanslı çıktık, finans kesiminin nasıl baktığını seçimin ertesi günü anlama fırsatı bulduk.
İş Bankası sıradan bir banka değil. Bir kurum. Sistemde özgün bir konumu var. Adnan Bey'in siyasetle bağlantılı gündelik hayat gözlemleri ve politik analizleri derinlikli. Teorik yanı da güçlü.
En çok merak ettiğimi doğrudan sordum,
'13 Haziran'a nasıl uyandınız?'
'İyi uyandım' dedi.
Sonra nedenini anlattı. Siyasetle ekonominin kesişme noktalarını haberimizde okuyabilirsiniz.
Adnan Bey 25 yılı aşkın süredir İş Bankalı. Güçlü bir gelenekten geliyor. Görevi gereği Anadolu'ya çok seyahat ediyor. Geçen yıl sadece Türkiye içinde 45 bin mil uçak yolculuğu yapmış. 'Ülkenin dört bir yanına uçakla gidip, aynı gün İstanbul'a dönebilmek nereden nereye geldiğimizin göstergesi' derken haklı. Bence de AKP'nin neden kazandığının altında sağlık politikalarıyla, ulaştırma sektöründeki yatırımları önemli paya sahip.
CEM BOYNER'DEN 'LÜKSÜN DEMOKRATİKLEŞMESİ'
Adnan Bali, özellikle uçaklardaki yolcu profilinde yaşanan değişime dikkat çekiyor. Cem Boyner'in gündeme getirdiği 'lüksün demokratikleşmesi' kavramını hatırlattı, çok beğenmiş.
Herkes gibi İş Bankası tepe yönetimi de toplumu tanımak adına iktidarın seçim zaferinin arkasındaki dinamikleri anlamaya çalışıyor. Bali'nin verdiği örneklerden diğeri de anlamlı:
'Babam tansiyonu yükselince telefon açmış. Hemen eve hastaneden ekip gelmiş. Avrupa gören bir insan olarak babamın ne kadar etkilendiğini söylemeliyim.'
ASIL DEVRİM BÜYÜKELÇİLİKLERDE YAPILDI
THY'nin dış hat uçuşları da bir başka gösterge. Afrika'dan Ortadoğu'ya, Uzakdoğu'dan Latin Amerika'ya geniş destinasyon ağı çok etkileyici. Adnan Bey bunu vurguluyordu. İş dünyası işte bunlara önem veriyor.
Büyükelçilerimizin son dönemde iş dünyasıyla yakın ilişkisi, bulundukları ülkelerde Türkiye adına proje ve yatırım takip etmeleri bir başka faktör. Bankacılar buradaki gelişmeyi müşterilerinden bire bir gözlüyor.
İş Bankası'nın zirvesi, komşu ülkeler başta olmak üzere 'ihracat ve yatırımın çeşitlenmesi'ni ülke puanı açısından önemsiyor. Gerçekten, Başbakan yüzde 49.9 zaferinin gecesindeki balkon konuşmasında bile uluslararası bir perspektif çizmişti. Adnan Bali'ye göre bu değişim artık geri alınamaz bir noktaya ulaştı. Büyük bir coğrafyada Türk dizilerinin izlenmesini de aynı çerçevedeki etkileşimin bir yansıması olarak değerlendiriyor.
POPÜLİZM YAPILDI MI?
Gelelim, iş dünyası ve finans kesimi için en can alıcı noktalardan birine...
'Neden etkilendiğimizi söyleyeyim mi' diyen Adnan Bali, açık yüreklilikle şöyle konuştu:
'İktidar, seçimde daha yüksek bir performans için riske girebileceği ekonomik alana sahipti. Bunu yapmadı. Bir seçim dönemi için çok hassas davranıldığını gördük. Bu finans sektörü için anlamlıdır.
Mali kuralı imzalamadılar belki ama orta vadeli programda ne gerekiyorsa vardı. Bunlar tutarlılık örnekleri. Ayrıca, alınan önlemler politikacılar için biraz fazla sıkı. Pekala gevşek tutabilirlerdi. Popülizmden uzak durdular.'
Üçüncü dönemde yüzde 50'nin sırrını herkes anlamaya çalışıyor. 'Türkiye'nin Bankası' dahil... Çünkü hepimiz 'daima buradayız'.