'Bütün zamanların en
önemli yerel seçimini'
yaşayacağız.
Gelecek yıl mart ayındaki belediye başkanlığı yarışı kıran kırana geçecek.
Hemen üç ay sonra 'halkın oylarıyla belirlenecek ilk cumhurbaşkanı' için sandık başına gideceğiz. İşte bu nedenle 'yüzde 50' barajı her bakımdan psikolojik bariyer haline geldi.
Erdoğan da Kılıçdaroğlu ve Bahçeli de en güçlü adaylarla, sürpriz isimlerle sahne alacak.
Erdoğan Köşk'e çıkarsa, büyük olasılıkla Mehmet Ali Şahin Başbakanlık koltuğuna oturur. Ağustos 2014'ten itibaren de Recep Tayyip Erdoğan her hafta Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık yapmaya başlar. Bu, 'Fiili başkanlık sistemine geçiş formülü'dür.
Genel seçimlere kadar geçecek bir buçuk yıl boyunca Erdoğan bunu sürdürür. Böylece yeni mekanizmayı oturtur. Sonra bu artık teamül haline gelir. Anayasa buna izin veriyor. Bugüne kadar cumhurbaşkanları bu yolu kullanmayı tercih etmediler. Çünkü sistem melezdi. Ama artık cumhurbaşkanlarını halk seçecek. Dolayısıyla en az yüzde 50+1 oyla Köşk'e çıkılacak.
Mesele Erdoğan'ın önce yerel seçimlerde, ardından cumhurbaşkanlığı yarışında yüzde 50 barajını aşıp aşamayacağında kilitli. Belediye seçimini 'sadece kazanmak yetmeyecek' ona. Yüzde 44-45'lerde kalmak tehlike demek.
Kabine değişikliğinde 'Edirne, Mardin, Adana ve Eskişehir' illerine bakanlık vermesi yerel seçim rüzgarı yaratmaya dönüktü. Türkiye ortalamasına göre düşük oldukları Trakya ve Doğu'nun gönlünü kazanmak için Edirne ve Mardin'e, rekabetin çetin olduğu Adana ve Eskişehir'e bakan vermek belediyeleri kazanmayı amaçlayan stratejik hamlelerdi.
CHP İLE MHP'NİN ANLAŞMASI MÜMKÜN MÜ?
Elbette muhalefet de boş durma-
yacak.
Büyük olasılıkla 'açıklanmamış bir anlaşmaya' bağlı olarak CHP ile MHP arasında işbirliği yapılacak. CHP'nin güçlü olduğu kimi yerlerde MHP, MHP'nin şanslı olduğu bölgelerde ise CHP 'yarışa asılmayacak'. Bunu kısmen 2009 yerel seçimlerinde denemiş, yer yer başarılı sonuç da almışlardı. AK Parti'nin görece zayıfladığı tek seçim de oydu.
Aday belirlerken çapraz ilişki arayışlarının ne kadar etkili olduğunu göreceğiz. AK Parti, MHP'ye yönelik milliyetçi söylemleri iyice yoğunlaştıracaktır. İstanbul yarışında BDP'lilerin oyları etkili olacak. Acaba hangi partinin hangi adayı İstanbul'daki Kürt oylarını almak için sahne alacak?
Son seçimde AK Parti, kimi bölgelerde Saadet'ten darbe yemişti. Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu, son olarak da Şanlıurfa'da Ahmet Eşref Fakıbaba manevralarıyla iktidar partisi 'surda gedik bırakmamak' derdine düştü.
Mesela Ankara...
Bir önceki seçimde MHP ciddi ivme yakalamıştı. Acaba Mansur Yavaş, tahmin etmeyeceğiniz bir partide sürpriz yapar mı? Ne dersiniz?
Rekabetin büyüğü İstanbul'da yaşanacak elbette.
Başbakan CHP'nin adayına göre karar verecek. İktidarın İstanbul kulisini ayrıca aktaracağım.
CHP'nin oy maksimizasyonu için Sarıgül şart. Ama kolay değil. Günün sonunda 'CHP'de Gürsel Tekin Büyükşehir'e-Mustafa Sarıgül Şişli'ye modeli' için el sıkışılırsa hiç şaşırmayın.
İzmir mi?
Hiç istemiyor ama Binali Yıldırım'a Ege yolları düşecek gibi. Erdoğan, 'Kazanma iddiası için en güçlü adayını sahaya sürmek' durumunda kalabilir. Kaybetse bile oylarını en çok artıracak hamleyi yapmış olur.