Türkiye'deki futbol piyasasında dönen toplam paranın 500 milyon euro civarında olduğu hesaplanıyor. Uluslararası spor ekonomisiyle ilgili istatistik kuruluşları sadece resmi rakamlara bakıyor. Buna göre ülkemizde futbol için kişi başına yapılan harcama 5 euro.
Dünyanın en değerli futbol markası Barcelona'nın başdöndürücü ticari başarısının beyni Esteva Calzada birkaç günlüğüne İstanbul'daydı. Bu konuda araştırmaları ve kitapları bulunan, FIFA nezdinde görevleri de olan Calzada 'Türk futbol pazarı önce 2 kat, ardından kademeli olarak 5 kat daha değerli hale gelebilir. Bu potansiyel var. Kayıt altındaki 378 milyon euro, 1 milyar euroya kolaylıkla yükselebilir, arkası da gelir. İngiltere şu anda sizden 10 kat daha değerli. Oradan hesap yapabilirsiniz.'
Barcelona ticari markasının yaratıcı ekibinden olan Calzada bunun için doğru yöntem ve planlamalara ihtiyaç duyulduğunun altını özenle çiziyor. Yani amaç pazarı büyütmek...
Calzada'yı Türkiye'ye Avea getirdi. Arka planında çok akıllı ve uzun vadeli bir sosyal sorumluluk projesi yatıyor:
'Türk Messiler yetiştirmek.'
Avea Genel Müdürü Erkan Akdemir, futbol ve spor tutkunu. Kendisini Devlet Planlama Teşkilatı günlerinden ve Türk Telekom yönetim kurulu başkanlığından beri tanırım. Ailecek spora ilgi duyarlar. Calzada ile The Marmara Oteli'nde akşam yemeğinde biraraya geldik.
Mesleğim gereği karşılaştığım işadamı, siyasetçi, bürokrat, bilim insanı ve sanatçılardan onları başarıya götüren yolu öğrenmeye çalışırım. Bunları da mümkün olduğunca okurlarımıza aktarmak isterim. Calzada'ya, hem İspanya'nın hem de Barcelona'nın futboldaki başarısının sırrını sordum. Güldü ve 'Bu en büyük sırrımız' dedi. Sonra anlatmaya başladı. Ben de not tuttum. Onun sözleri bütün spor adamlarına ve hatta hepimize ders olacak nitelikte. Yalnızca sporda başarı değil, yaşam dersi...
Bizimkilerin kulağına küpe...
Madde madde şöyle sıralayalım.
l Benzersiz olanın peşine düştük. Farklı olanı aradık.
l 'Bir kulüpten daha fazlası' sloganına uygun hareket etmek için strateji oluşturduk.
l 'Kazanmak için oynayalım' dedik ama bunu herkes yapıyordu. Biz 'Kazanmak yetmez, iyi oynayalım, göze hoş gelsin' dedik.
l Uzun vadeli bir sistem kurduk. Altyapıya önem verdik. Bizde 12 yaşına kadar olan çocuklar dahil bütün altyapı takımları aynı sistemle oynar. Bütün çocuklarımız bunu öğrenir. A takımına girince de Barcelona sistemiyle futbol oynar.
l Altyapıya önem verdiğimiz için, bütün çocuklarımız günün birinde A takımında oynayabileceğine yürekten inanır. Bu hayali gerçekleştirmek için tek yapacakları çok çalışmaktır.
l Belli bir yaşa gelinceye kadar genç takımlarımıza rekabet içinde maç oynatmayız. Gelişim sürecine kazanma hırsının engel olmasını istemeyiz.
l Futbol oyun mantığımız basitçe şöyledir: Top bizde kalacak, sürekli pas yapacağız, rakibin başı dönene, seyircinin sıkıldığı ana kadar pas yapacağız.
l Alt yapıda yetiştirdiğimiz çocuklarımızın okulda başarılı olma zorunluluğu vardır. Aksi halde top oynatmayız.
l Belli yaşa gelince kazanmayı öğrettiğimiz gibi kaybetmeyi de öğretiriz.
l Rakibe saygı herşeyin önünde gelir. Bu saygınlıktır, centilmenliktir.
Barcelona'yı dünya çapında başarıya götüren ilkeler böyle. Avea, Türk çocukları için Barcelona ile işbirliği yapıyor. Erkan Akdemir aynı zamanda Barcelona taraftarı olmuş. Türkiye'deki sayıları da 2 milyonu bulmuş. Ne dersiniz, kaotik sürecin içinden geçen Türk futbolunda büyük düşünecek, farklı davranacak, uzun vadeli planlama yapacak, sürdürülebilir başarı ve mutluluğu bize tattıracak spor adamları gerekli hamleleri yapabilecek mi?