Arena tıklım tıklım doluydu. Daha önemlisi, çok uzun zaman ilk kez tezahüratın susmadığını görüyorduk. Sarı kırmızılılar, Fenerbahçe'nin Mersin, Beşiktaş'ın Elazığ'da kazandığı hafta Türk Telekom Arena'ya şov izlemeye gelmişti.
Dünya yıldızlarından Sneijder ilk 11'deydi, Drogba ise maçın başlama düdüğüne bir dakika kala Başkan Ünal Aysal'la birlikte tribünleri selamlıyordu.
Herşeyde olduğu gibi futbolda da 'ruh' çok önemli. Başarıyı getirecek hikayenin ruhu.
Devre arası transferleri o coşkunun fitilini ateşlemeye yetti. Şimdi sırada takımın görkemli, karşı konulmaz, göze hoş gelecek futbolu yakalamasında. O ruha, inanç, yetenek ve emek eşlik ederse UEFA Şampiyonluğu'nu getiren o eski efsanevi günlere geri dönülmesi işten bile değil. Isınma şutlarında bile tribünlerdeki coşkuyu görmeliydiniz. Kaleyi bulan her şuta alkışlarla karşılık veriyordu taraftar.
Hakemin ilk düdüğü ile birlikte taraftar da takım da baskıyı kurdu Antalya'nın üzerinde. İlk on dakika müthiş bir presle oynadı Galatasaray. Golün erken geleceği o kadar belliydi ki...
Fakat o da ne?
Eski hastalık nüksetti. Pres durdu, oyun yavaşladı. Koca ilk yarıda başka pozisyon yok desek yeridir.
İlk yarıda Antalyaspor da hayal kırıklığıydı doğrusu. Yenersin yenilirsin o ayrı. Şifo'nun takımı o mücadeleci kimliğinden uzaktı. Oyunu da yavaşlatmaya çalışıyordu. Sadece bir kez, 34'üncü dakikada beraberliğe yaklaştı, o kadar.
Terim'in öğrencileri pas yapmaya odaklanmış. Bu güzel. Nitekim İmparator, onuncu dakikada bile 'top çevirin' talimatı veriyordu. Ancak oyuncuları işi o kadar ileriye götürdüler ki, sürekli geri oynamaya başlayınca Terim de kızdı onlara. Aradığı hızdı, ileriye oynamaktı.
Burak gol atmaya yeminliydi. Formanın zorda olduğunu son iki haftada görmüştü, hırslıydı. Gol vuruşu çok güzeldi. Rekabet iyidir.
Sneijder takıma ısınıyor. Ayağına top yakışıyor. Ama doğrusu tribünler onun her hareketine, basit de olsa alkışlarla destek veriyor. Drogba da forma giyince havasını iyice bulacaktır.
Dün herkes Sabri'yi beğendi. Ben Yekta'yı ve Hamit'i müthiş faydalı buluyorum. Takımın dinamosu gibiler. Oyunu iyi açıyorlar. Topa çok hakimler.
Galatasaray'ın geri dörtlüsünü 'futbol zekası' olarak çok zayıf buluyorum. Müdahale ve mücadeleleri yerinde ama oyunu hızlandıracak, yaratıcı hamleler yapmaktan uzaklar. Cimbom pozisyon zenginliği bulamıyorsa biraz da defanstan kaynaklanıyor. Takım genelinde istekli ve hırslı. Camia havaya girdi. Şampiyonlar Ligi için daha iyi futbol şart. Dünkü oyun yetmez.