Yıllık izindeydim geçen hafta. Belki de en kıymetli edinimim bu tatilde gerçekleşti. İstanbul’da değil, İstanbul’u yaşamamız gerektiğini anladım bir Boğaz turunda... Saffet Emre Tonguç ödüllü bir tarihçi, seyahat yazarı. Onunla açıldık denize, o anlattı ben dinledim. Kıyısındaki kulüplerde eğlendiğimiz, restoranlarda yemek yediğimiz o Boğaz’ın gerçek ruhunu anlamaya çalışıyorum şu sıralar ve inanılmaz bilgiler ediniyorum…
BoğazSA
Mesela toplamda 366’sı tarihi 600 yalının bulunduğu Boğaz’da en çok mülke Sabancı Ailesi’nin sahip olduğunu öğrendim. Tam 27 yalı! Toplam değeri yaklaşık 1 milyar dolar! Aile bireylerinden Yalçın Sabancı, 5 yalıyla başı çekiyor. Son dönemde oldukça popüler olanlardan biri ise Demet Sabancı’nın sahibi olduğu Zarif Mustafa Paşa Yalısı. Bu yalı Oprah Winfrey’den Colin Powell’a onlarca önemli ismi ağırladı. Hatta geçen hafta 4 prenses ve 2 prens bu yalıda yemekteydi… Geçmişte Cem Uzan’ın olan Yeniköy’deki Afif Ahmed Paşa Yalısı’nın şimdiki sahibi ise Suzan Sabancı Dinçer... Fakat o yalıda yaşamıyor, kat kat kiraya vermiş durumda.
Robert Redford’a soğuk duş etkisi
Boğaz’ın en pahalılarından biri Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı. Şu an satılık. 100 milyon dolar istendiği konuşuluyor. Geçen aylarda Türkiye’ye gelen Robert Redford ve Amerika’nın ilk kadın Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’ı da Saffet Emre gezdirmiş. Zeki Paşa Yalısı’nı çok beğenen Redford, satılık olduğunu duyunca ilgilenmiş ama fiyatı duyunca kelimenin tam anlamıyla şoke olmuş. Albright’la birbirlerine bakakalmışlar. Amerika’daki en lüks malikanelerin bile on milyon dolarlarla satın alınabilirken bu yapının fiyatı şaşırtmış oyuncuyu. Emin olmak için “Nasıl yani, bizim paramızla mı 100 milyon?” diye sormuş.
Kızları olmadan asla…
Sosyetenin en gözde ailelerinden biri Mermerci Ailesi... Ender Hanım ve kızları fazlasıyla yazılıp çizilen kişiler. Aile bağlarının ne denli kuvvetli olduğunu tanıyanlar iyi bilir. Ender Mermerci ve kızları da aynı hat üzerinde yalı sakini. Ender Hanım, Derin Mermerci ve Tansa Mermerci Ekşioğlu Vaniköy’de Boğaz’ın tadını çıkarıyor. Aile ayrı yalılarda yaşasa da hep yakın, hep bir arada…
Teknede çocuk sevgisi
Boğaz kıyısında, denizle iç içe yaşayınca tekne de peşinden geliyor. Mesela Cem Boyner… Anadolu Yakası’ndaki yalısından teknesiyle geçiyor her gün karşıya. Arabası ise onu Avrupa Yakası’nda bekliyor. Yalıların önüne demirli iki tekne daha dikkatimi çekti. Biri Türkan Sabancı’nın yalısının önünde, adı Dilek... Diğeri ise Türker İnanoğlu’nun evinin önünde. Onun da adı Zeyno… Kızlarına olan aşklarını tekneleriyle de ilan etmişler anlayacağınız…
Büyülü bir dünya Boğaz. Şimdilerde rehberim Saffet Emre’nin ‘Boğaz Hakkında Her Şey’ kitabını okuyorum. Okudukça büyüleniyorum!