1
Yaşlanan ve gittikçe paçozlaşan dünyaya diriltici bir ses ancak İslam'dan gelebilir.
İslam adına bu görev öncelikle Türkiye'ye düştüğü gibi, buna en ehil de Türkiye'dir... diyenler çoktur.
Yeri geldiğinde biz de oradan devamla deriz ki;
Özeti olması hasebiyle Türkiye adına konuşacak/konuşabilecek yegane merci İstanbul'dur, İstanbulludur.
Yetmez, İstanbul'u temsil ise hem taşıdığı ruhaniyet nedeniyle, hem de fetihten önce fethi görmüşlüğüyle Üsküdar'a düşer.
Tarihi zaruret olarak böyledir de, bizim için kişisel olarakta Üsküdar bir Medeniyet Mektebi'dir.
70'li yılların başında münferit mahfillerde yapılan derslerin yanında Üsküdar Din Görevlileri Lokali bir meslek mensuplarını bir araya getiren mekan olmaktan çok söz konusu Medeniyet Mektebi'nin öncü ve önde gelen medreselerinden biriydi.
Orada bir araya gelir, birbirimizi tanır, öğrenir ve öğretirdik.
Sonra ikinci ve önemli bir şube olarak Milli Selamet Partisi Üsküdar Gençlik Kolları oluştu.
Orada her türlü ders tedris edildiği gibi, mahalle için kerih ve hatta sakıncalı görülen kimi sahalara girilmekten çekinilmezdi.
Öyle ki, ay geçmiyordu ki; Parti Genel Merkezi'nden, 'Partiye yakışmayan davranışlarda bulunmayı tedib eden' yazı gelmemiş olsun.
İsimleri tek tek saymak istemiyorum.
Çünkü her seferinde daha da eksildiğimizi görüyorum.
İşte, İsmet Uçma, başlangıçta o mektebin en parlak talebelerinden, sonraları ise en velud ve devamlı muallimlerinden biriydi.
Bizlerin, dostlarının, arkadaşlarının şahitliği bir tarafa Üsküdar'da nice lokal, kahvehane, dernek, vakıf da onun derslerinin, fikrin namusu için ortaya koyduğu çabanın şahitleridir.
İsmet Uçma'nın ebediyete irtihali ailesi, dostları, sevenleri için büyük bir acı vesilesi olmasının yanında;
Üsküdar Medeniyet Mektebi ve mektep arkadaşları için de büyük kayıptır.
Allah rahmet etsin. Amin.
Not: Önce Ahmet Kuru herkese 'üstad' diye hitap edince herkesin üstadı oldu. Sonra İsmet Uçma hem kendi üstadlığıyla, hem üstad belledikleriyle üstadlığa hakkını fazlasıyla veren bir kardeşimizdi.