Şu ana kadar bir açıklama duymadık. Ama iddia, öylesine geçiştirilecek gibi değil.
Bodrum Bitez’de “denize sıfır” ve “ticari alan” vasfında olup, yapımı devam bir bina satın almış.
“Ofis” yapıyormuş gibi yapmış, sonra hoop “villaya” dönüştürmüş…
Villa, karısının üzerine kayıtlıymış.
Bodrum sahilindeki o villa sadece ofisten konuta çevrilmekle kalmamış.
Kaçak bölümler ilave edilerek ruhsatın yaklaşık iki katı kadar inşaat alanı elde edilmiş.
Villadaki kaçak bölümler için ise, 2018 yılının sonunda imar affına başvurmuşlar. (Canan, koş bi’bak bakalım n’oluyormuş Bodrum’da?!)
Önce Zafer Şahin’den duyduk; ”Bodrum paşası Yozdil nasıl parsel kaydırdı?” haberiyle. Ardından diğer bilgiler akmaya başladı.
Velhasıl, olan şu;
Ofis inşaatı diye al, villaya çevir, ilave bölümlerle genişlet, bir de villanın parselini kaydırıp denize sıfırla!..
Oh ne güzel. İçinde çiğdem çitle, boyoz ye…
Tanesini 5 binden çakacağın “Atatürk Bodrum-Bitez’den dalardı, suyun altında nefesini tutardı” adlı kitabına çalışırsın!
Sonra “millet aç aç” yazıları, gelsin paracıklar, gelsin şarkılar.., “Boodrum Boodrum…”, “Beraber yürüttük biz Bodrumlardaa..”, “Bitirdin beni Bitezç..,” filan!..
Yalnız şunu merak ediyorum.
Villasının parselini nasıl denize doğru kaydırmış acaba?..
Dur bakalım nasıl diyordu;
Hadi bi deyiver gari!..
Villayı nasıl gaydırdın, gaydırı guppak Yozdilim?
...
Aşçı, bahçıvan, şoför?.. Kim doğruyu söylüyor?..
Kaftancıoğlu Üsküdar’daki ajanlık faaliyeti ile ilgili olarak savcıya ifade vermiş.
“Fotoğraf çekilmesi, alan incelemesi vesaire konusunda hiçbir talimatım, telkinim olmamıştır” demiş.
N’oldu şimdi?
Ajancılık oynarken yakalanan CHP İlçe Başkanı Özçağdaş; “Talimatı Canan aplamdan aldım” demişti.
Canan, “sonuna kadar arkasındayız”..,
Kılıçdaroğlu ise; “Oradan öylesine geçiyormuş, fotoğraf yok” dediydi...
Bugün Kaftancıoğlu, “ben talimat neyin vermedim” diyor.
“Ulan kim verdi talimatı, kim yalan söylüyor”.., diyemiyorum tabii..
Çünkü biliyorum bu iş de, Tokmakçı Rahmi Turan’ın kaynak meselesine döner!..
Aşçı bahçıvana, bahçıvan şoföre, şoför uşağa.., ilâ âhiri…