O haberleri hatırlarsınız. “Galata Kulesi’ne matkapla daldılar”, “AKP 1500 yıllık Galata Kulesi’ni yıkıyor”, “Tartışmalı restorasyona ait darbeli matkap görüntüleri ortaya çıktı.”
Bak burası çok önemli.., matkap değil, “darbeli matkap”?!..
Ortalığı ayağa kaldırmışlardı CHP’li vekiller ve onların ‘tarafsız’ gazeteci yandaşları!..
Turist rehberliği yaptığım dönemlerde çok gitmişliğim vardır. Önceki gün Galata Kulesi’ndeydik. 30 yıl sonraki ilk ziyaretimdi.
Ve restorasyonla ilgili tüm detayları bizzat gördük. Müthiş bir iş çıkarmışlar…
1960’lı yıllardaki restorasyonda kulenin neredeyse her tarafı betonla kaplanmış. Bütün tarihi dokuyu betona gömmüşler.
Girişi otel resepsiyonu gibiydi. Bir katı orta kalite bir restoran. Her katında zevksiz biçimsiz bir dekorasyon. Orijinal tuğla ve taşların üzerini betonla kaplanmış. Bazı gözlem odalarını tuvalet yapmışlar. (Haliç’e karşı defi hacet keyfi!..)
Duvarlar beton. Gereksiz ahşap kaplamalar, ucube demode fayanslar vesaire.
Bazı katlarda tarihi tuğla ve taş duvarları görmek imkansızdı… Bin yıllık bir binanın içinde olduğunu anlayamazdın.
Ve gördük son halini. Çok başarılı bir restorasyon olmuş. O ucube beton duvarlar, fayanslar, kaplamalar gitmiş. Galata Kulesi’nin tarihi dokusu ortaya çıkmış.
Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u tebrik ediyorum.
Şimdi gelelim “Galata elden gidiyeah” diye bağıran şavalaklara…
Matkapla kırılan işte o beton kaplamalarmış. Orijinal tuğla ve taş dokuyu ortaya çıkarabilmek için. Yıpranmış tuğla ve taşlar ise ‘Horasan Harcı’ kullanarak aslına uygun bir şekilde yerleştirilmiş. Haliç manzaralı tuvaletler de kaldırılmış. Orijinal haline, gözlem odasına dönüştürülmüş.
Velhasıl “darbeli matkapla kuleye daldılar” diye palavra sıkmadan önce bir araştırsaydınız sorsaydınız iyiydi…
Gerek yok, değil mi?..
Mevzu AKP ise, darbeli matkapla dalacaksın! Yeter ki algı oluşsun.
Ha bu arada hatırlatayım. “Darbeli matkabı durdurun efendiler” diyen yazar çizer de restorasyon tanıtımı için oradaydı. Onlar da davet edilmişti…
Anlayacağınız hepimiz oradaydık!..
Öğrenince utanmışlar mıdır acaba darbeci, pardon darbeli matkapçılar!