Biraz kısaltarak aktarıyorum;
Mimarlar Odası: “Boğaziçi Köprüsü, Türkiye ve İstanbul’un başına gelen en büyük felâkettir.” “Çevre yolu ve asma köprü fantastik ve politik tasavvurlardır.”
Çetin Altan: “Unutmamak gerekir ki yarının Türkiye’si politikacı palavralarından çok bu belgelerin (Mimarlar Odası belgelerinin) ışığı altında kurulacaktır.”
Ali Gevgilili (Yazar): “Köprü müthiş kazık bir yatırım olacak.”
Prof. Dr. Besim Üstünel (Milletvekili): “Köprü, akıl ve hesap işi değildir.”
Demirtaş Ceyhun (Yazar): “Köprü, her geçen gün toplum bünyesinde korkunç tahribat açacağı bilimsel olarak tespit edilmiş bulunan projedir.”
İlhan Selçuk (Yazar): “Boğazın iki yakasında evleri olan zenginlere tüketim malları taşıyan kamyonlara yol açmak için çare: Boğaz Köprüsü.”
Prof. Dr. Gülten Kazgan: “Köprü yapacağımıza birkaç araba vapuru daha inşa edelim. Üretken olmayan yatırımlar Türk Ekonomisi için büyük bir sarsıntı teşkil edecektir.”
Metin Cizreli (Milletvekili): “Boğaziçi Köprüsü lüks ve gösteriş yatırımıdır.”
Nadir Nadi (Gazeteci): “Bu köprü sağcıların köprüsüdür.” “Boğaziçi Köprüsü kel başa şimşir tarak.”
Hasan Pulur (Yazar): “Hökümet Estanbole asma korpi yapıyor... N’olacak yani? Yapıyor işte! Va mı itirazınız?”
Dr. Selâmi Sözer: “Köprü, çok hatalı ve tehlikeli bir tutum ve dünya sanatseverlerine saygısızlık.”
TIP Beşiktaş İlçesi: “İnsanca yaşamak istiyoruz. Köprüye hayır diyoruz.”
(Gürbüz Azak Türkiye- 23.12.1999)
***
Dönemin solcu Kemalist aydınlanmacı entelektüelleri, siyasetçileri, profesörleri, yazar çizerleri..vs, dönemin Boğaziçi Köprüsü projesi için bunları demişler.
Okurken sesli güldüm. Döndüm bir daha okudum, bir daha güldüm.
“Hadi canım, artık akıllanmışlardır” diyorsun.
‘O dönemde sadece bi’şey denemişlerdir’ diyorsun.
Bugün, ‘Köprü yapmayın, kanal açmayın, havalimanı yol falan yapmayın, tünel kazmayın, Akdeniz’de ne işimiz var?!, prototip ne lan..,’ diyecek dangalak kalmamıştır herhalde’ diyorsun…
Yok arkadaş, kaldıkları yerden devam ediyorlar…
Şu ultra ilerlemeci aydınlanmacı kökten laik Kemalist solculardan biri şöyle diyor; “Köprüye de karşı çıkmışlardı” gibi ‘içeriksiz ve bedava göndermelerle’, İstanbul ve Türkiye’nin başına çok ağır bir bela olacak Kanal İstanbul.
Yok arkadaş…
ÇED raporundan NASA’ya kadar, İdealar Dünyası’ndan Kozmos’a, oradan da Sextus Empiricus’a hangi bilimsel veri ya da metaforla anlatırsan anlat yine de karşı çıkacaklardır.
Gürbüz Azak’ın yazısını bu sebeple olduğu gibi alıntıladım.
Size, “içeriksiz ve bedava gönderme” olsun diye!..