Cumhurbaşkanı’nın New York seyahatinin son durağı, TURKEN Foundation’ın düzenlediği akşam yemeği idi. Columbus Meydanı’nda muhteşem bir Central Park manzarasına bakan Mandarin Otel’in en üst katında düzenlenen yemeğe çok sayıda Türkiyeli ve bazı Amerikalı müteşebbisler katıldı. Türkiye’den tanınmış işadamlarının da yer aldığı yemeğin katılımcıları arasında KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da vardı. Yemeğin onur konuğu Cumhurbaşkanı Erdoğan olunca, hem Türkiyeliler, hem de Amerikalılar için heyecan başkaydı. Yemeğin akabinde Cumhurbaşkanı ile konuşmak, fotoğraf çektirmek üzere çok sayıda kişi başmasanın etrafını sardı.
Logosuna bakıldığında da anlaşılacağı üzere TURKEN, Türgev ve Ensar Vakıflarının ortak girişimi olan, çiçeği burnunda bir inisiyatif. Oluşum, TURKEN markasıyla uluslararası alanda faaliyet gösterecek. Malum Türgev, Türkiye’de 20’ye yakın şubesiyle üniversitede okuyan kız öğrencilere beş yıldızlı otel konforunda, aile güvenliğinde ve geniş spektrumlu bir entelektüel vizyon çerçevesinde hizmet veren bir sivil toplum kuruluşu. Keza Ensar Vakfı, insanî değerlere bağlı nesiller yetiştirmek, nitelikli akademik çalışma ve projeler geliştirmek üzere kurulmuş eğitim ve yayın hizmetleri sunan bir vakıf. Bu iki vakfın güç ortaklığıyla kurulan TURKEN, şimdilik New York’ta ama yakın zamanda Avrupa başkentlerinde de bir eğitim atağı yapmak üzere harekete geçmiş durumda. Tam da Mevlana’nın pergel metaforuyla izah edebileceğimiz şekilde, sabit ayağı kendi topraklarımızda olan ama diğer ayağı ile tüm dünyadaki birikimden istifade etmeye çalışan bir vizyonla hareket ediyor. Gelenekle güçlü bağları olan, modern dünyanın farkında, teknolojiyi iyi kullanan genç kuşaklara ilim yolculukları boyunca hizmet etmek amacıyla yola çıkmış. Yatırımını bir hizip duygusuyla vakıf hesabına değil, fikri hür, vicdanı hür genç nesiller hesabına yapan bir vizyonun altını çiziyor vakıf yöneticileri. Makro planda insanlık adına, mikro planda Türkiye adına derdi olan herkesi içine alabilecek bir çoğulcu yapı da vaat ediyor.
Cumhurbaşkanı’nın konuşmasında da değindiği üzere Türkiye, Amerika’ya öğrenci gönderen ülkeler arasında onuncu sırada. Her yıl çok sayıda öğrenci eğitim almak için ABD’ye gidiyor. Yurtdışına giden bir ilim yolcusu için en önemli birkaç şeyden birisi huzur ve güven içinde kalabileceği bir mekân bulabilmek. İşte TURKEN bu ihtiyacı karşılamak üzere ilim seyahatlerinde gençler için adeta birer kervansaray olarak hizmet verecek. Türgev tecrübesi, gelecekteki TURKEN hizmetlerine de bir gösterge olarak kabul edilebilir. Yani, bundan sonra yurtdışında okumaya gidecek gençleri güvenli ve huzurlu yurtlar, sosyal hizmetler bekliyor diyebiliriz.
Nasıl ki, evlatlarını küçük Anadolu şehirlerinden büyük şehirlere gönderme tedirginliği yaşayan aileler, Türgev markasının verdiği güvenle önemli bir yükten kurtulmuşlarsa, bundan sonra da TURKEN, ailelerin yüklerine omuz verecek, gençleri dünyaya daha büyük bir güven içinde açacak görünüyor.
Seyahat teknesine binmeden bilgi ülkesinde dolaşılmıyor. Her ne kadar internet bize yeni pencereler açsa da, bilgiyi tecrübe ederek almak başka bir şey. Nitekim, ‘rıhle' bizim kültür ve medeniyetimizde de ‘bilgi peşinde yapılan seyahatler’ olarak önemli bir âlim uğraşısı olmuş tarih boyunca... Bugün de bu tecrübeyi yaşamak isteyen nice genç olduğunu biliyorum. TURKEN başta onlar olmak üzere, yerkürenin birikimine talip herkes için hayırlı olsun!