Garanti Bankası 10 yıldır yollarda, şehir şehir gezip 'Anadolu Sohbetleri' yapıyor. Antalya'nın, Denizli'nin, Isparta'nın gölgesinde kalmış Burdur gibi 'saklı cennetlerde', küçücük bir elin uzatılmasıyla 'ekonomide mucizeler yaratacak' kentlerde 'gelecek' arandığında, dönüşümler de yaratıyor.
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere 'Anadolu Sohbetleri'ni 2001 krizinden çıkmanın yolu olarak gördük. Krizden hızlı çıkma potansiyeline sahip KOBİ'lere kulak astık, sorunlarını dinledik, birlikte çözüm ürettik. Bizim için de bu sohbetler, çok kıymetli bilgi kaynağı oldu' diye anlatıyor. Çözüm üretildi de, lafta mı kaldı? Hayır.
Bu toplantılara ilin yöneticileri ve özellikle valiler katıldı mı, bir de o vali harekete geçmek için düğmeye bastı mı zaten 'iş yürüyor.'
Burdur'un Valisi Nurettin Yılmaz da tutumu ve beyanatlarıyla, bu gizli cennette büyük dönüşümler yaratacağının sinyalini veriyor.
Toplantıda 'Türkiye'de yüzde 90'ı 10 baş altı küçük aile işletmeleri. Ölçek ekonomisi bahanesiyle bu bir sorun değil. Türkiye'nin yol haritası kooperatifçilik olmalı' diyen Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük'ün 'kooperatif' modelini dinleyip, daha fazlasını öğrenmek ve belki de Burdur'da uygulamak için 'talimat verdiğini' öğrendiğimde, valiye şapka çıkardım. Ayaküstü sohbetimizde 'Medya kimsenin görmediğini görüyor, yazmadığını yazıyor' dediği anda da 'takdirlerimi' ilettim.
Burdur ekonomisinin lokomotifi 'mermer'. Ne var ki önceliği 'para' olanlar, çevreye zarar vermekten de kaçınmıyor.
Bir süredir gazetelerin 'bölge' ekleri, Burdur'daki çevre katliamına dikkat çekiyordu. Burdur'un yeni valisi göreve gelir gelmez bir 'inceleme komisyonu' kurdurmuş.
Meslektaşlar bölge eklerinde, 'komisyonun üyelerine itiraz etse' de Vali Nurettin Yılmaz şöyle savunuyor: 'Ben gazetedeki haberleri baz alarak soruşturma başlattım. Komisyon, çalakalem bir rapor hazırlamayacak, belgelerle hareket edecek. Her ocak incelenecek. Herkes işini kurallar içinde yapacak.'
Şu sözlerini de keyifle dinledim: 'Vahşi üretim anlayışı bitti. Ben yıllar önce Eskişehir'de Mihalıççık kaymakamıydım. O zamanlar Porsuk'un yanına dahi yaklaşamazdık. Artık kanolarla gezinti yapılıyor. Çevre önceliğimiz.'
Mermerciler, 'Fotoğrafçı da çevreyi kirletiyor' dedi
Burdur'un ihracatı 164 milyon dolar ve 100 milyon doları mermer ihracatından geliyor. Mermer, Burdur ekonomisinin lokomotifi. Gelin görün ki, Türkiye'nin dört bir yanında yaşadığımız 'çevreyi katletme pahasına üretim anlayışı', Burdur'da da geçerli.
Garanti Anadolu Sohbetleri toplantısında konuşan Tureks Mermercilik Yönetim Kurulu Başkanı Osman Cavit Turunç 'Katma değeri artırmak için çevreyle barışık, sürdürülebilir, verimli madencilik yapmak zorundayız' dediğinde, alkışı hak etmişti ama maalesef sonraki sözleriyle ortaya koydu ki pek de 'içselleştirmemiş.' 'Mermer ocağı, mermer üreticileri göz önünde. Kamyonlar geliyor, toz duman çıkıyor, gürültü oluyor. Fotoğraflarınızı bastırdığınız fotoğraf stüdyosu 10 kat daha zararlı. Gizli, saklı çevreyi daha çok kirletiyor, atık suyunu kanalizasyona boca ediyor.'
'Ben kirliyim ama o da kirli' mantığı çevre duyarlılığının göstergesi olamaz, zamanla öğrenilecek.