Başbakan Erdoğan 'idamı halk istiyor' söyleminde ısrar ederken Sabah gazetesi de manşetinde şehit annesinin ciğeri yanarken söylediği sözden yola çıkıp 'Bakın, halk istiyor' diyerek, yangına körükle giderken, AB hayalinde bahsedilir mi?
Üstüne üstlük Avrupa Birliği 'İdam cezası geri gelirse üyeliği, rüyanızda bile göremezsiniz' demişken.
TÜSİAD yine çok çok önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Institutdu Bosphore (Orijinal adı Fransızca olsa da Boğaziçi Enstitüsü'nü TÜSİAD, Türkiye ve Fransa ilişkilerinde iletişim köprüsü kurması için oluşturmuştu) zirvesi vardı.
Fransız entelektüel camiasının çok önemli isimleri Türkiye ve Avrupa Birliği'nin geleceğini tartıştı, İstanbul'da.
Zirve öncesi TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ile buluştuk. 'Türkiye, AB gündemini kapatalı çok oldu. AB'den sorumlu bakan Egemen Bağış bile zirveye katılmıyor' dedim. Ümit Boyner, 'Bizim AB hayalimiz hep var' yanıtını verdi.
TÜSİAD'ın AB temsilcisi Bahadır Kaleağası sözü aldı: 'Hiçbir zaman olmadığı kadar ekonomik entegrasyon süreci yaşanıyor. THY en çok akademisyeni Brüksel'e taşıyor. Anadolu'nun hemen hemen her kentinde bir AB projesi var. Siyasi dilde Avrupa Birliği'ne üyelik eski popülaritesini kaybetse de, uyum süreci devam ediyor.'
Kaleağası şöyle bir yutkundu ve ekledi:
'Akademisyenlerin, iş dünyasının, yerel yönetimlerin, tüm kesimlerin AB ilgisi devam ediyor. Medya hariç.'
Güldüm: 'AB yazıları okuyucu tarafından da pek rağbet görmüyor, ondan' dedim. Bahis konusu yazı bu.
Filmi kopartmama dönemi
Ümit Boyner ve Bahadır Kaleağası ile sohbetimizde şu vurgu vardı: 'Türkiye hazır değil, AB hazır değil. Her ilerleme raporunun daha ileri olmasını sağlamak, ilişkileri koparmamak gerekir. Filmi kopartmamak lazım.'
Zaman Türkiye'nin lehine mi işliyor?
Eskiden mehteran adımı diyorduk, AB ilişkilerine. Ya şimdi?
'Maraton'un Işık Yenersu'ları kim?
10 Kasım'ın tek karesi akıllarımıza yer etti. Sanatçı Işık Yenersu'nun çektiği, 9'u 5 geçe Ata'mıza selam duran iki inşaat işçisinin fotoğrafı.
Asya'dan Avrupa'ya akın eden, Boğaz Köprüsü'nde yürüyen, koşan binler arasında da acaba kimler ne fotoğraf çekti? Koşmaya niyetim yoktu da, o tarihi ana binlerle birlikte tanıklık etmek istemiştim. Zaten Genel Yayın Koordinatörümüz Nergis Bozkurt ile 'Köprü'nün üstünde yürür oradan da kahvaltıya gideriz' dedik. Dedik ama grip beni yatağa yapıştırınca televizyonun karşısında köprü üstü röportajları 'ah, vah' ederek seyredebildim. O muhteşem rengin detaylarını görmeye çalışıyorum.
Bir kısmı maraton.aksam.com.tr sitesinde. İki kareyi çok beğendim, söylemeyeyim, haksızlık olmasın.
Malum, henüz daha yarış bitmedi.
15 Kasım'a kadar çektikleri kareleri gönderenler arasından bir kişi Ipad2 kazanacak.