TÜSİAD'a konuk olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Ben hesap uzmanıyım' sözünü birkaç kez tekrarlaması üzerine, bir TÜSİAD üyesi kulağıma 'Buradakilerin çoğunun tüylerini ürperten meslek' diyordu.
Kemal Kılıçdaroğlu, her ne kadar 'hesaptan anlarım, bürokrasiden geldiğim için devleti dahi iyi yönetirim' anlamında söylemiş olsa da, hatta rahmetli Turgut Özal'ı örnek verse de, mesaj yerini bulmadı.
TÜSİAD, liderleri dinlemeye devam edecek.
Bu arada 'İş dünyasının Yeni Yasama Dönemine İlişkin Beklentileri' çalışması hazırladı.
TÜSİAD 'Daha demokratik, AB üyeliğine daha yakınlaşmış Türkiye' diyor.
Burada 'ekonomi' başlığında TÜSİAD'ın söylediklerini aktarayım:
TÜSİAD'ın ekonomide sloganı 'sürdürülebilir büyüme'.
-Sanayileşme sürecinin derinleşerek devam etmesi, açıklanan sanayi stratejisi belgesinin geliştirilerek etkili uygulanması.
-Rekabet gücünün artırılması.
-İşsizlik oranın makul bir düzeye çekilmesi.
-İklim değişikliği ile mücadele edilmesi.
-Kayıt dışı ekonominin sınırlandırılması.
-Düşük karbonlu ekonomik modele geçilmesi.
-Kadının işgücüne katılım oranının artırılması.
-Eğitimin kapsamı, nitelik ve içerik olarak geliştirilmesi
TÜSİAD'ın dört talebini de vurgulamak gerekiyor:
-Bağımsız merkez bankacılığı anlayışının derinleştirilmesi.
-Faiz dışı kamu harcamalarının düşürülmesi, faktör verimliliğini artıran üst ve altyapı harcamalarına öncelik verilmesi
-Vergi mevzuatının özlü, kısa, anlaşılabilir bir reforma tabi tutulması, dolaylı vergilerin nispi olarak azaltılması.
-Düzenleyici kurum anlayışının geliştirilmesi.
Müjde Ar'ın mor elbisesi
Ankara'da toplantı salonunda itiraf edeyim, Müjde Ar'ı gördüğümde aklımdan şu geçti: 'Elbisesi buraya fazla değil mi?'
Ankara Barosu'nun şiddet mağduru kadınlara el uzatmak için başlattığı 'Gelincik Projesi'nin toplantısında, kampanyanın destekçisi Müjde Ar. Üstünde mor, göğüs dekoltesi olan bir elbise.
Özellikle seçmiş, almış o elbiseyi.
Yanındaki, tacizciyi oynayan tiyatrocu gence, tokadı patlatırken, 'Yeter be' diyordu, 'Terbiyesiz. Nereden buldun bu cesareti? Dekolte giydim diye mi? Utanmıyor musun? Yaşına başına bakmıyor, çocuğum yerinde. Önce dizini hafiften dayadı. Kazadır dedim, aldırmadım. Sonra biraz daha dayadı. Ondan sonra sürtünme mürtünme derken eli hafiften bacağımı yoklamaya başladı. Çocuğum benden bir cevap yok, onu da mı anlamıyorsun?'
Bendeniz elbiseyi 'fazla açık' buluyorum, birileri de o dekoltenin taciz nedeni olduğunu düşünüyor ya da tacize hak görüyor. Kadına yönelik fiziki veya psikolojik şiddetle mücadele için ne kadar da çok yol kat etmemiz gerekiyor.
Bir not daha: Eski meslektaşım Barış Bil, 2film Reklam ve Halkla İlişkiler şirketinin sahibi. Ekibinden, kadınlar için bir sosyal sorumluluk projesi üretmelerini istemiş. Gelincik Projesi, Zeynep Kurtbay, Aslı Aytaç ve Ebru Kurtcebe'nin imzasını taşıyor. Projeyi Ankara Barosu hayata geçirdi. Darısı diğer baroların başına...