DenizTemiz Derneği Başkanı Tezcan Yaramancı ve dernek yöneticileriyle bir masaya toplandık, 'sorun' konuşuyoruz. Tezcan Yaramancı, biz bir grup köşe yazarına 'Gündem yoğunken, o kadar sorun varken, buradasınız' diyerek, memnuniyetini dile getiriyor.
Kamuoyundan, sorunları sıralamasını istesek, deniz kirliliği ilk 25'te yer almaz herhalde.
Oysa denizlerimiz ölüyor. Yarışta birincilik Marmara'da, ikinci Karadeniz.
Marmara hızla maviliğini yitirip, yeşile dönüyor.
Marmara'da oksijen yer yer sıfır değerine yaklaştı.
İstanbul'un 'etki alanındaki' Doğu Marmara'nın dibi kötü bir organik çamurla kaplı ve bu ortamda sadece denizkestanesi yaşayabiliyor.
Sırtını denize dönüp de kirliliği önemsemeyenler herhalde arada bir de olsa balık yiyordur: Son 40 yılda Marmara'nın ekonomik değeri olan 124 balık türü yok oldu.
Kirletmek çok kolay ve çabuk, temizlemek ise bir o kadar meşakkatli ve uzun zaman alıyor.
Deniz kirliliğinin yüzde 80 nedeni karadan gelen atıklar ve insan eliyle.
Karasal kirliliğin başlıca nedeni de sanayi tesisleri, turistik işletmeler ve belediyeler.
Sanayide kullanılan suyun yüzde 81'i arıtılmadan doğaya bırakılıyor.
Turistik tesislerin çoğunun arıtma tesisi bulunmuyor, var olanlar da çalıştırmıyor.
'Salı günleri İSKİ'den geliyorlar arıtmayı çalıştırmayı unutma'
Aklımın almadığı konulardan biri nasıl olur da 'deniz-güneş' turizminden ekmek parasını kazanan, çevrenin-denizin kirliliğine sebep olur.
Evet, maalesef ki turizm tesislerinin çoğunda arıtma tesisi yok, var olanlar da
'masraf' yaratmasın diye çalıştırmıyor. O turistik tesislerin sahipleri nasıl geleceğini düşünmez. Oysa deniz-çevre kirlendikçe iş yapamayacak.
Yasal düzenlemelerde eksik yok. Sanayi tesislerinin nasıl bir arıtma sistemi kurması gerektiği belli. Önemli olan bilincin yerleşmesi. DenizTemiz Derneği-TURMEPA Başkanı Tezcan Yaramancı, İSKİ yetkililerinden duyduğunu aktarıyor:
'Denetim sırasında bir fabrikada bakmışlar ki arıtma sistemi gayet güzel çalışıyor. Kapının arkasında bir dolap açıyorlar ve asılı şu yazıyı görüyorlar: Salı günleri İSKİ'den herifler geliyor, arıtmayı çalıştırmayı unutma.'
'Adım Tezcan ama uzun soluklu işe baş koydum'
DenizTemiz Derneği'nin Başkanı Tezcan Yaramancı, 'Adım Tezcan ama uzun soluklu işe koyuldum' diyor.
Deniz kirliliğine karşı mücadelede bugünden yarına sonuç almak ne mümkün.
16 yıl önce Rahmi Koç ve Deniz Ticaret Odası bir grup işadamının öncülüğünde kurulmuştu DenizTemiz Derneği. İki ana faaliyet konusu var: Deniz kirliliğine kamuoyunun dikkatini çekmek ve temiz deniz bilinci yaratmak.
Boğaz'da ilk çöp toplama gemisini DenizTemiz Derneği işletmişti. Denizi temizlemek bir derneğin üstesinden gelebileceği bir sorun değil. Tezcan Yaramancı:
'Biz, ey ilgililer bakın bu iş böyle olur diyoruz' diye anlatıyor.
Nitekim bazı belediyeler denizi temizleme sorumluluğunu üstlendi bile.
DenizTemiz bilinç yaratırken de geleceğin büyüklerine hitap ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte DenizTemiz, Yapı Kredi Bankası'nın sponsorluğunda şu ana kadar 5 milyon öğrenciye eğitim verdi. Yıl sonuna kadar 6.5 milyon öğrenciye ulaşmayı hedefliyor.
Ayrıca halk eğitimine de imza atıyorlar. 'Özellikle imamlar' diyor Tezcan Yaramancı ve şunları söylüyor:
'Anadolu'da öğretmen, kaymakam ve imamlar toplum önderidir. Biz de imamlara yönelik temiz deniz eğitimi veriyoruz.'