Renault'un elektrikli otomobil reklamında en beğendiğim bölümlerden biri, garsonun 'yakıtı bitmiş' POS cihazına, cebinden çıkardığı minicik bidondan benzin koyması.
Bu görüntü ne kadar tuhaf ve komikse, Gürkan Gürbey'in 'güneş panelli araç tentesi' de şimdilik yadırganabilir, 'Zihni Sinir' projesi olarak görülebilir.
Hatırlayalım, elektrikle 'şarj' edilen araba motoru fikri de ilk gündeme geldiğinde 'farklı' bulunmuştu ama artık yollarda.
Malum, elektrikli otomobillerin en büyük sıkıntısı, 'enerji istasyonlarının' yetersizliği.
Okan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü'nden Gürkan Gürbey'in projesi, elektrik motorlu araç kullanıcılarına çok büyük kolaylık getiriyor.
Tasarımı düşünülen güneş panelli branda ile elektrikli araçların güneşli havalarda gerekli enerjiyi istenilen yerde kendi başına yüklemesi sağlanıyor.
Araç sahibi, güneş panelli branda ile aracını örttüğünde hem gerekli enerji yüklenmiş olacak hem de aracın güneşin zararlı ışınlarından korunmasını sağlayacak.
Bu proje şu an pazarda. Bir nevi Perşembe Pazarı'nda.
Bu tanımlamayı da Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi yapmıştı.
'Üniversite-sanayi işbirliği'ni hayata geçirebilmek için, Karaköy Perşembe Pazarı geleneğinden ilham alındı.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın himayesinde, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) koordinatörlüğünde, Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği'nin (OİB) düzenlediği 'Otomotiv Proje Pazarı Sergisi'nde yer aldı, 'güneş panelli araç tentesi.' Pazardaki projeler satışa çıktı.
Kredi kartıyla bedava mil 'çetesi'
Bir tanıdık anlattı, bedava mil hizmeti sunan kredi kartına 'ödeme günü' gelmeden para yatırmak istemiş, uğraşmış uğraşmış, olmamış.
Bankadaki müşteri temsilcisini aradığında da 'Türk işi' yanıt almış.
Bedava milden yararlanmak isteyen kimi esnaf, tüccar birbirlerinden mal alıyormuş gibi yapıp, bol sıfırlı işlem yapıyormuş. Ertesi gün de hesap kapatılıyor, bu arada kredi kartına da 'bedava mil' işlenmiş oluyormuş. Banka bu 'mil çetesi'nin oyununu bozmak için, son ödeme tarihinden önce borç kapatmayı yasaklamış.
'Altıncı filo'yu Kazdağı'ndan kovacaklar
3 Haziran pazar günü Çan-Etili'de protesto düzenleniyor: Sloganları 'Altıncı filo, Kazdağı'ndan defol.'
Sol gençlik meşhur '6. Filo'yu Dolmabahçe'de denize dökmüştü.
Bu seferki eylemciler, Kazdağı köylüleri.
Rakamla değil, yazıyla 'altıncı' filo diyorlar.
Altın madencilerini protesto etmek için.
5177 sayılı Maden Kanunu ile 2004'te su havzaları, yeraltı ve yer üstü su kaynakları, sulak alanlar, ormanlar, tarım alanları madenciliğe açıldığından beri, Kazdağı da altıncıların gözdesi.
Hükümetin tutumu, 'altı üstünden daha değerli' olarak özetlense de, Çanakkale'den Ayvalık'a kadar olan bölgenin insanları ellerinden geldiğince engel olmaya çalışıyor, siyanüre, doğalarının, sularının kirlenmesine, ağaçların kesilmesine.
Çanakkale Çevre Platformu, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Güney Marmara Çevre Derneği, Zeytinli Kültür Derneği, Ayvalık Tabiat Parkını Koruma Platformu, Ege Çevre ve Kültür Platformu gibi pek çok sivil toplum örgütü ses birliği yapıyor, eylem için.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğal Ünal, en büyük sorunun ulaşım olduğunu söylüyordu, dün telefon sohbetimizde.
Çan Etili'de sesini duyuracak olanlar köylüler, tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar. Şu ana kadar Altınoluk, Zeytinli, Burhaniye, Ayvalık, Çanakkale merkezden otobüs tahsis edilebilmiş.