Onuncu yılını kutlayan 'Sokakta İlk Adımlar' projesi için Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, 'Kamu destek vermeseydi, 1 milyon 200 bin çocuğumuza ulaşamayacaktık' diyor. Kürsüye çıkan İstanbul Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız sürdürüyor sözü: 'Sokaklar bizim için önemli.'
Muammer Yıldız ile sohbet ediyoruz:
'Üç, dört nesildir İstanbul'da yaşayan bile İstanbulluyum diyemiyor.'
Taksici sorar: 'Nerelisiniz?'
'İstanbul doğumluyum' yanıtı yetmez, devam eder: 'Köken nereli?'
Yapılan bir araştırma vardı, sonuç vahim. İstanbul'da yaşayanların yüzde 80'i Boğaz'ı görmemiş.
'Bu yüzden ilköğretim 3,4 ve 5'inci sınıflarda İstanbul dersini ekledik' diyor, İstanbul Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız. Devam ediyor:
'Aslında ders kitabı şehrin kendisi, eğitim aracı sokaklar, müzeler, kaleler, burçlar. Çocukların şehre dokunmalarını, kendi şehirlerini keşfetmelerini istedik.'
İstanbul dersi programına ilişkin dosyayı okudukça, inanın çocukları kıskandım. Keşke bizim zamanımızda da böyle işlevsel dersler olsaydı.
İstanbul Dersi Öğretim Programı'nın amacı için
deniliyor ki:
'İstanbul'u öğrenme arzusu duyan, İstanbul'u tanıyan, seven ve koruyan, İstanbul kültürünü yaşayan ve yaşatan, İstanbul'u keşfetmek isteyen, İstanbul'daki sanatsal etkinliklere katılan, İstanbul'a ilişkin duyguları güçlü, kendisine, çevresine ve insan haklarına saygılı, farklılıklara hoşgörüyle yaklaşan, değişime ve yeniliklere uyum sağlayabilen, eleştirel düşünen, etkin, üretken, yaratıcı bireyler yetiştirmektir. '
Sonsuza dek sürecek proje
RENAULT Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar: 'Tabii ki bizim görevimiz güvenli taşıt yapmak, satmak. Ancak yetmiyor. İnsanların bilinçli şekilde kullanması ve varacağı noktaya sağlıkla gitmesi gerekiyor. Biz 10 yıldır çocuklara, geleceğin sürücülerine yönelik Sokakta İlk Adımlar Trafik Güvenliği projesini sürdürüyoruz'.
Sosyal sorumluluk projeleri için 10 yıl uzun bir süre. 'Daha ne kadar devam edecek?' sorusuna Aybar, 'Trafik güvenli olana dek' diyor. Belli ki Renault Mais'in bu projesi sonsuza dek sürecek.
Pencereden uzatma kablosunu çıkardım, arabamı şarj ediyorum
UZUN süredir Renault'un reklam kampanyalarını ilgiyle izliyorum. 'Bizim arabamızı alın vari' değil, 'vizyonu', 'yeni yaşam biçimini' vurgulayan reklamlar.
Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar ile sohbetimiz bu reklam kampanyalarını değerlendirerek başladı:
'Biz sürdürülebilir çevreyi önemsiyoruz. 2009 Eylül ayında Frankfurt Fuarı'nda alternatif enerji kullanan otomobillerin seri üretimine geçeceğimizi açıkladık.'
Elektrik motorlu otomobilleri gelecek ay ortasında sokaklarda göreceğiz. Ankara Büyükşehir 100, Gaziantep Büyükşehir 10, Kocaeli Belediyesi 5, Sanayi Bakanlığı 5 otomobil siparişi vermiş.
Bizler de gelecek yılın ortasından itibaren satın alabileceğiz.
Sordum, 'Elektrik motorlular pahalı olacak deniliyordu?' İbrahim Aybar, hükümetin ÖTV'yi yüzde 3'e indirmesi sayesinde Avrupa'daki gibi anahtar teslimi fiyatının 26 bin euro civarında olacağını söyledi.
'Hızı çok düşük deniliyordu?'
'İvmeli, çevik, torku yüksek. Maksimum hızı saatte 135 kilometre. Türkiye'de hız sınırı otoyollarda 120. Kimse ceza yemeyecek.'
'Şarj sorunu var, deniliyordu?'
'Monofaze elektrik sisteminde 6-8 saat, trifaze sistemde 30 dakikada şarj ediliyor.'
'Evimde akşam, dışarı uzatma kablosu çıkarıp arabamı sabaha kadar şarj edebilir miyim?'
'Wall box denilen bir üniteyi takmanız halinde, elbette.'
'Cep telefonlarının, laptopların pilleri ne kadar dikkat edersek edelim bir süre sonra çabuk deşarj oluyor. Otomobilde de aynı sorun yaşanacak mı?'
'Minimum sekiz yıl yüzde 100 randıman vaat ediyoruz.'
Tam dolu depo (tamamen şarj edilmiş pil) ile 185 kilometre yol gidilebiliyor.
Elektrik motorlu otomobiller şehirlerarası yolda değil ama şehir içinde cazip olacak. 100 kilometrede aracın elektrik tüketim tutarı 2,054 TL.