Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Yılmaz Büyükerşen serzenişte bulunuyor: “Eskişehir’den Brüksel’e direkt sefer var. İstanbul’a, Ankara’ya, İzmir’e yok.”
İstanbul ve Ankara’da yaşıyorsanız hızlı tren, iyi bir seçenek. Ankara-Eskişehir arası tren adının hakkını veriyor. İstanbul güzergahında ise henüz yolun tamamı rehabilite edilmediği için sık sık düşük hızda seyrediyor.
Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ile gittiğimiz Eskişehir’de ‘Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı’ toplantısından sonra Yılmaz Büyükerşen’in rehberliğinde şehri geziyoruz. En etkileyici duraklarımızdan biri 80 dönüm arazideki Bilim Kültür Sanat Parkı.
Yılmaz Büyükerşen, “Türkiye’de maalesef parklar, imar artığıdır. Arsada, köşede, yamuk, yumuk kalmış alana park tabelası asarlar. İki sinekli akasya, bir bank ile iş bitmiş olur” diye anlatıyor, biz 80 dönümün çok küçük bir alanını gezerken.
Güler Sabancı ile birlikte Masal Şatosu’na giriyoruz. Bir odada Nasrettin Hoca sesli, hareketli fıkralarını anlatıyor. Bir başka odada Dede Korkut, bir diğerinde de Keloğlan, “Ben bir garip Keloğlanım” şarkısını söyleyip dans ediyor.
Güler Sabancı yakından ilgileniyor: “Çok beğendim” diyor ve ekliyor: “Çocuklar da bizim kültürümüzü öğrensin, sadece yabancı çizgi film karakterleriyle büyümesin.”
Güler'in favorisi Pepe
Güler Sabancı ile yardımcısının kızı üç yaşındaki Güler hemen hemen her seyahatimizde konumuz oluyor. Güler Sabancı, Güler’in yaptıklarını anlatıyor, ben de yeğenim Nar’ı. Üç yaşındaki Güler, “Daha önce izlemiştik ama istersen bir kez daha izleyebilirim” diye, çizgi filmin karşısına geçmeyi önermiş bir akşam önce. Favorisi Pepe’ymiş.
Pepe’yi ilk Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan duymuştum, “Torunlarım çok seviyor” dedikten sonra ben de merakla yeğenimle birlikte izlemiştim. 5.5 yaşındaki bir kız çocuğu olarak biz artık Pepe’yi pek izlemiyoruz, başka dizilerimiz var.
Güler Sabancı’nın Masal Şatosu’nda pür dikkat kesilmesinin de nedeni, adaşıyla birlikte kaliteli zaman geçirme arzusundan.
Cumhurbaşkanı da olsanız, başbakan da veya ‘dünyanın en etkili, en zengin kadınlarından biri’ de olsanız, çocuk dünyası insanı çok da güzel içine alıveriyor. Çocukları konuşurken yüz hatları yumuşuyor, gözlerin içi gülmeye başlıyor.
Nabi Avcı, öğretmenin önerisini not aldı
Sabancı Vakfı’nın hamiliğinde yürütülen Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı’nda Mor Sertifika Programı’na katılan Gazi Kız Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi hocalarından Zeki Yıldırım sordu:
“Sayan Bakanım Nabi Avcı, ben programdan çok faydalandım acaba toplumsal cinsiyet eşitliği seçmeli ders olabilir mi?”
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya sordum. “Öğretmenimizle önerisinin detayını konuşacağız. Ancak böyle bir seçmeli ders pek de etkili olmaz diye düşündüm. Biz ders kitaplarında, kadını ikinci plana atan tüm kavram ve tanımları çıkardık, eksiklerimizi de hızla gidermeye çalışıyoruz” yanıtını veriyordu.