AK Parti Kadın Kolları’nın Diyarbakır’da düzenlediği ‘İş Kadınları Çözüm İçin Diyarbakır’da’toplantısı. Barış sürecinde kadın gözüyle, kadın gönlüyle elbirliğinin, güç birliğinin ‘atmosferi’ yaratılıyor. Belediye başkanının katılmadığı, işadamı örgütlerinin ‘parti toplantısı’ olması nedeniyle girip, çıktığı toplantı salonunda kadınlar ‘barış’ şarkısını söylüyor. Yeni iş kuracak, ticaret yapacak iş kadını ortaya çıkıyor mu? Niyet var da, somut adım yok.
AK Partili kadınların çabasını azımsamıyorum, hiç olmazsa ‘moral ortamı’ yaratıyorlar.
Bu arada iş imkanı yaratmada Ümit Boyner’i ayrı yere koyuyorum.
Toplantı salonunda “Grup olarak ve kadınlar olarak Diyarbakır’a sadece ticari boyutla değil, kalbimizle de bakıyoruz” diyor, çözüm sürecinin barışla tamamlanması durumunda 5 yıl sonraki Diyarbakır’ın şimdikinden çok farklı bir konumda olacağına değinerek, “Doğa sporlarından, organik tarıma, turizme kadar fırsatlar var. Bu bölge çok değişir diye düşünüyorum” diye konuşuyor.
Bu konuşmasını somutlaştırıyor da.
“Funda, bu toplantıyı bırakıp gidemem, bizimkilerin toplantısına sen de katılsana” diyor, bir ara.
Nadir yaşadığım tecrübelerden birini yaşıyorum, ‘ürün alım toplantısını’izliyorum. Boyner Holding Kurumsal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik Müdürü Aysun Sayın, Boyner ailesinin sahibi olduğu Network, Fabrika, Que, Divarese, Beymenadına AY Marka Mağazacılık Tedarik Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Gülderen İnal, Diyarbakır’dan ‘ne alınır’ı konuşuyorlar. Toplantıda Boyner, Altınyıldız, TBox’da satılabilecek ürünler de ele alınıyor.
Genel bilgiyi Özyeğin Vakfı Kırsal Kalkınma Direktörü Nurcan Baysal veriyor.
Ardından atölye sahibi işadamları geliyor. Boyner için kim ne üretebilir, tasarımda nasıl işbirliği sağlanabilir, fiyatlandırma nasıl yapılır. Hepsi ele alınıyor.
‘Şirket içi’ bilgileri paylaşmayayım, Boyner Grubu’nun önümüzdeki günlerde Diyarbakır’da fason üretim yaptırması için kapılar açılıyor.
İpekçi hamiliği bıraktı atölyeye kilit vuruldu
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’ndan Meryem Özdemir Aydın bilgilerimizi tazeliyor:
Oda, 2000’lerde ipek böceği ve ipek kumaşı üretimi projesine ağırlık veriyor. 2008’de ‘tasarım’ için Cemil İpekçi ile anlaşma yapıyorlar. 60 puşi, 30 kıyafet tasarlıyor İpekçi. Hatta o günlerde Diyarbakır’da gayet şaşaalı defile düzenlendi, Türkiye’ye tanıtım yapıldı.
Bir dönem Diyarbakırlı kadınların ürettiği puşileri, kıyafetleri sattı da Cemil İpekçi.
Artık kadınlar helva yapmayı öğrenmişti. Oda da, Kybele atölyesini kadınların kurduğu kooperatife devretti.
Maalesef ki kooperatif, yönetim zaafı, mal tedariki, mal teslimi ve en önemlisi pazarlama sorunları nedeniyle şu an iş yapamaz durumda.
Ziyarete gittiğimizde hem çok üzüldük, hem de duyduklarımla öfkemin önüne geçemedim.
Kooperatifin yöneticilerine “Helva yapmayı öğrenmişken, nasıl unu yakmayı becerdiniz?” diye de sordum.
Haklılar da Diyarbakır’dan İstanbul pazarına ulaşmaları mümkün değil. Ne var ki işletme bilgisi olmayan yöneticileri diğer kooperatif üyelerini de mağdur etmiş. Kooperatifin yöneticileri, belediye yöneticileri ile gerilimli diyalog kurduğu için şimdi bir de belediye atölyeyi tahliye ettiriyormuş.