Öyle ya da böyle, seversiniz ya da sevmezsiniz, kızarsınız veya kızmazsınız… Ancak, eskiden siyasi yelpazenin neresinde olursa olsun, insanların değerleri vardı. Erozyona uğraya uğraya aşındılar, yok oldular. Artık değer meğer kalmadı!
Amerikancı solcular peydah oldu. Adalet değil, güç peşinde koşan İslamcılar ortaya çıktı. “Merkezdeki ülkücülerle” karşılaşmaya başladık. Emperyalistlere beyaz bayrak sallayan Atatürkçüler piyasada dolaşmaya başladı.
“Olmaz” denilenler oldu. Altı minare, üstü şişhane görüntüler belirdi. Cahil cühela gruplar, birbirlerini suçlama yarışına girdi.
Şaşırmıyoruz artık…
KESK diye bir kuruluş var, biliyorsunuz. Açık adıyla Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu. Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Gaziantep’te bir açıklama yapmış. 1 Eylül’den itibaren çıkarılan KHK’larla 150 bin kamu çalışanının açığa alındığını belirterek, “Açığa alınan bu emekçilerle dayanışma içinde olduklarını” belirtmiş!
Kimlerle? “Açığa alınan emekçilerle”, öyle diyor kendisi!
Oysa, bunların açığa alınma gerekçeleri belli. Neredeyse tamamına yakını FETÖ denilen terör örgütüyle ilişki içinde olmakla suçlanıyor. KESK Başkanı ise bunlar için “emekçi” ifadesini kullanabiliyor.
Sonuç:
Bu ifadelerle, dolaylı da olsa Meclis’i bombalayan, özel harekâtçıların ve halkın üzerine bomba yağdıran darbecilerle; halkın dini duygularını istismar eden ve FETÖ denilen dış destekli bir terör yapılanmasına destek ortaya çıkıyor. Çünkü, Bozgeyik “içlerinde masumlar da var” demiyor. Toptancı bir yaklaşımla hepsine birden sahip çıkıyor. Tam bir “düşmanımın düşmanı dostumdur” kafası sergiliyor! Maalesef, çevremizde çok var bunlardan.
***
Adam şehitlikte kafayı çekip, eğlence düzenliyor…
“Bu ne?” diyorsunuz, garip ve anlaşılmaz bir cevap veriyor:
“Ne varmış bunda? Biz vatanı satmıyoruz. Atatürkçüyüz, Atatürkçüler vatanına sahip çıkar. Siz vatanı satanlarla uğraşın.”
İşte bu kafa vatanı da sattırır, ülkesine her türlü düşmanlığı da yaptırır! İnsanı uşaklığın zirvesine kadar çıkarır!
Çünkü, bir insan liberal, kapitalist, sosyalist, demokrat, Marksist, nasyonalist, faşist ya da dindar olabilir. Hatta mezhepçi yaklaşımlar gösterip, ateistliği de savunabilir. Vatanseverlik ise bir ideoloji değil, saygı ve sahiplenmedir. Her türlü ideolojinin üzerindedir, bir başka değerdir.
Bu vatan için canını vermiş insanların yattığı topraklar üzerinde tepinerek ve onların hatıralarına saygısızlık ederek, vatanseverlikten bahsedilemez. Hele hele o toprakları korumak için emperyalistlerle savaşan Atatürk gibi bir ismin arkasına hiç sığınılamaz.
Bu bir değersizliktir!
Değersizliğin de sınırı yoktur. Nerede başlayıp, nerede sonlanacağı belli olmaz. İşte o yüzden hiç şüpheniz olmasın, bu kafa insana vatanı bile sattırır! Çünkü, vatan gibi bir değere değersizler sahip çıkamaz.
***
Maalesef, tepkiler ve öfkeler belirliyor bazı kafaların atacakları adımları. Kutsallar ve değerler ikinci plana atılmış durumda.
İstismarın ise bini bir para!
Artık öyle hastalıklı kafalar ortaya çıktı ki, siz “Hz. İbrahim” diyorsunuz, daha sözünüzü bitirmeden kendilerini ortaya atıyorlar
-Ama babası da put satmıştı.
Bunlar Osmanlı’da da vardı, bugün de mevcut. Milli Mücadelede de karşımıza çıktı, 15 Temmuz’dan sonra da ortalıkta geziyorlar. Hiç şüpheniz olmasın ki, önümüzdeki yıllarda da bu milletin ayağına dolaşacaklar.
Bu millet, yıllardır işte bunlarla mücadele ediyor. Bunlara rağmen hayatiyetini devam ettiriyor. Bugün yaşananlar da dünden farklı değil ki!
***
Ve bir not, yazmasam olmaz…
Kim ne yaparsa yapsın, nasıl engel olmaya çalışırsa çalışsın, bu millet özünden kopamıyor. Çorbada benim de payım var; yazdım, kampanyalar düzenledim, sonuç alındı ve o yüzden mutluyum. Şehit cenazelerinde sergilenen garabet bitti artık. Şırnak’ta 11 Ağustos günü yaralanan ve GATA’da tedavi görürken şehit olan Uzman Çavuş Muhammed Meriç’in cenaze törenince Chopin’in Cenaze Marşı çalmadı. Jandarma Genel Komutanlığı Bandosu şehidimizi Itri’nin Tekbiri ile uğurladı.
Hasta, sakat, kompleksli kafalar, belki bundan da rahatsız oldular, ama millet bu işte! Bu millet onlardan çok farklı düşünüyor. O yüzden de milletle ve değerleriyle kavga edenler, her zaman hüsrana uğramaya mahkûm!