Lafı evirip çevirmeye ve dolandırmaya hiç gerek yok. CHP’nin, İyi Parti’nin ve Saadet’in “demokrasi de demokrasi” diye destek verdikleri Selahattin Demirtaş, PKK ve terör destekçisi bir adamdır. Hakkında yürütülen soruşturmalardan biri de HDP Genel Başkanı olduğu dönemde bütün talimatları PKK’dan aldığına yöneliktir.
Zaten hep bu katillerin arkasında durmuştur. Kandil’e gitmiş, terörist kıyafeti giymiş, ülke düşmanları ile fotoğraf bile çektirmiştir.
Kendisi söyledi. Demirtaş’ın hayallerinden biri de proje terör örgütü PKK’nın başı bebek katili Abdullah Öcalan’ın heykelini dikmektir!
Millet İttifakındaki Demirtaş sevdasının ardında yatan da demokrasi filan değildir. Onunla el ele, kol kola vererek Erdoğan ve Ak Parti’yi tökezletmek ve önlerini kesmek düşüncesidir! O yüzden işi Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, Selahattin Demirtaş’a Cumhurbaşkanlığı Yardımcısı teklif edeceklerini söylemeye kadar götürmüşlerdir. Maalesef, Türkiye’nin içinde bulunduğu fotoğraf budur!
? ? ?
“Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” demişler. Evet, insan hafızası unutuyor. O yüzden hatırlatmakta fayda var. PKK, ülke düşmanı ve binlerce insanımızın katili bir terör yapılanmasıdır. Onlarca yıldır sürdürdüğü faaliyetlerle Türkiye’ye yüz milyarlarca dolar zarar vermiştir. Sadece insanımızı öldürmemiştir; uyuşturucu ticaretini yönlendirerek, bu ülkenin gençlerini zehirlemiştir. Arkasında da batılı pek çok emperyalist ülke vardır. Onların taşeronluğunu yapmaktadır.
Hakkari Yüksekova İkiyaka Dağlarında daha birkaç gün önce devasa bir cephaneliği ortaya çıktı. Yüzlerce uzun namlulu silah ve el bombasının yanında batı yapımı güdümlü füzeler ele geçirildi. Yakalanan silah ve mühimmatlar kamyonlara sığmadı.
O silahları bize, millete doğrultuyorlar. Yıllardır onlarla kan döküyorlar bu ülkede. Demirtaş gibiler de her fırsatta bu teröristlere sırtlarını dayadığını söylüyor. CHP, SP ve İyi Parti de şimdi Demirtaş’a sırtını dayıyor. Ak Parti ve Erdoğan’ı tökezletmek uğruna, Demirtaş güzellemeleri yapıyorlar. Demokrasi sözcüğünün arkasına sığınıp, “Demirtaş serbest bırakılsın” nutukları atıyorlar…
Kusura bakmasınlar, ama hiç mi acımıyorlar bu millete?
Demirtaş’a yöneltilen suçlamaların, hazırlanan iddianamelerin, Yasin Börü gibi toprağa verdiğimiz gencecik canların hiç mi değeri yok?
Ele geçirilmeseydi, kan kusacaktı o silahlar. Vatan savunmasındaki Mehmetçik’i vuracaktı. O aslanların arasında CHP’lilerin, SP’lilerin ve İyi Partililerin akrabaları da var. Hiç mi düşünmüyorlar onları, hiç mi değeri yok o aslanların?
Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır da HDP’ye baraj atlatmak için el ele vermiş çırpınıyorlar? Gerçekten anlamak mümkün değil!
? ? ?
Özgür Özel, CHP’nin Grup Başkanvekili. İşgal ettiği koltuk itibariyle söyledikleri Ana Muhalefet Partisi’ni bağlar. Kameraların önünde Cumhurbaşkanlığı Seçimi ikinci tura kalırsa Muharrem İnce’nin Selahattin Demirtaş’a Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı teklif edeceğini söyledi. CHP’nin içinden de “Ne diyorsun sen, ne saçmalıyorsun” diyen çıkmadı.
Kılıçdaroğlu da İnce de “Yok böyle bir şey, olamaz” diye düzeltme yoluna gitmedi. Demek ki her fırsatta “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen CHP, Atatürkçülükten istifa etti ve sonunda bu noktaya kadar geldi.
O durumda şu sorulara da cevap vermeleri gerekiyor:
-Demirtaş, daha önce yaptığı konuşmalarda, terörist başı Öcalan’dan “önder” diye bahsediyordu. Abdullah Öcalan’ın heykelini dikeceklerini söylüyordu. Demirtaş’a Cumhurbaşkanı Yardımcılığını layık gören CHP de aynı görüşleri mi paylaşıyor?
-Aynı düşünceleri paylaşıyorsanız, Öcalan heykelini Ankara’da nereye dikmeyi düşünüyorsunuz? Yoksa başka bir il mi düşünüyorsunuz?
-Aynı görüşleri paylaşmıyorsanız, niçin “Özgür Özel halt etmiş, bizim terörle ve teröristlerle işimiz olmaz” açıklaması yapmıyorsunuz?
“Demokrasi” diyorsanız ve gerçekten samimi iseniz eğer, seçmenin bu soruların cevaplarını bilmeye hakkı var!
? ? ?
Yine lafı evirip çevirmeden söyleyelim:
Terör bir insanlık suçudur. Bu yüzden terörü ve teröristi destekleyenler de insanlığa karşı suç işlemiş sayılırlar. Benim ülkemde seçim öncesi bu suç işleniyor işte! Hem de hepimizin, seçmenin gözünün içine baka baka. Sonra da ortalığa çıkıp, “hak, hukuk, adalet” diye bağırıyorlar. Batıdan da alkışlar yükseliyor. Şaka gibi, ama herkesin içini acıtan tirajı komik bir durum bu!