DOHO
Türkiye’nin ihracatı 12 yıl önce 36 milyar dolardı. Bugün 160 milyar dolar. Demek ki beşe katlandı. Hem de çevremizdeki bütün olumsuzluklara rağmen.
Bölge ve dünya ekonomisinde daralmalar yaşanıyor. Gerileyen önemli ülkeler var. Türkiye ise, büyümesini sürdürüyor.
Üstelik bütün bunlar sürekli “takoz” görevi yapan, hep “eyvah” diye bağıran felaket tellallarına rağmen gerçekleşti.
O felaket tellalları yine sahnede…
Ama Türkiye yoluna devam ediyor.
* * *
Cumhurbaşkanı, yanına heyetler alıp Afrika’ya gidiyor. Bunlar koro halinde atışı sürdürüyor:
-Ne işi var?
Başbakan, o ülke benim, bu ülke senin koşuşturup duruyor. “Felaket tellalları” yine aynı telden çalıyor
-Nereye, neden?..
Bakanlar Arap ülkelerine gidiyor. O kanatta değişen hiçbir şey yok. “Ne işimiz var bizim Araplarla? Türkiye batıdan yüz mü çeviriyor?” homurtuları sürüyor.
Daha önce de yazdım, yine tekrarlıyorum. Evet bizim işimiz var, hem de çok işimiz var. Onlar bağıradursun, daha fazla gidip, daha fazla gelmemiz gerekiyor.
* * *
Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan’la iki gündür Katar’dayız…
Katar, son derece ilginç bir ülke. Biz dış ticaret açıkları ile boğuşurken, onların dış ticareti fazla veriyor. 135 milyar dolar ihracatları, 35 milyar dolar da ithalatları var. Dünyaya sadece doğalgaz, çok az petrol ve petro kimya ürünleri satarak para topluyorlar. Başkaca dişe dokunur bir faaliyetleri yok. İğneden ipliğe ne varsa her şeyi dışarıdan alıyorlar.
Doğalgazdan kazandıklarını da harca harca bitiremiyorlar. Yatırımlar yapıyorlar, otoyollar inşa edip, binalar dikiyorlar; vatandaşlarına çeşitli vesilelerle dağıtıyorlar. Yine ceplerinde para kalıyor.
Biz bütçe açıklarıyla ile boğuşurken, onların bütçeleri sürekli olarak fazlalık veriyor. Yıllık bütçe fazlaları 30 ile 40 milyar dolar arasında.
Ellerinde kalan bu parayı kullanmak istiyorlar. Dünyanın pek çok ülkesinin gözü ise bu parada.
* * *
İşte biz de Katar’ın elindeki finansman imkanından yararlanmak istiyoruz. Bizde devasa projeler, onlarda da para ve istek var.
Bakan Elvan, Katar’ın en büyük telekomünikasyon şirketi Ooredoo’nun başındaki Şeyh Abdullah bin Mohamed Al Thani ile görüştü. Al Thani, 2015’te yapılacak 4 G ihalesi ile ilgili soru üzerine, “Türkiye’deki sektörü yakından tanımak istiyoruz” dedi:
-Bizim de bu konuda çalışmalarımız var.
Al Thani, aralık ayında Türkiye’ye gelecek. Telekomünikasyon alanında işbirliği için kapsamlı görüşmeler yapılacak.
Bir başka görüşme de Katar Ulaştırma Bakanı Jassem bin Saif Ahmed Al Sulaiti ile gerçekleşti. Bakan Elvan, Türkiye’nin önemli projelerini sıraladı:
-Avrasya Tüneli, 3. Köprü ve 3. Havalimanı…
Söz Çandarlı Limanı’na gelince Al Sulaiti araya girdi:
-İzmir yakınında yapılacak liman mı?
Ardından Çandarlı Limanı ve diğer projelerle ilgili değerlendirmeler yaptı. Görüldü ki Katarlılar, Türkiye’deki projeleri yakından izliyorlar. İşbirliği imkanlarını araştırıyorlar.
Sulaiti de aralık ayında Türkiye’ye gelecek. Özellikle Çandarlı Liman Projesi hakkında daha geniş bilgi alacak.
* * *
Şimdi yine dönelim başa…
İşte “Ne işiniz var?” denilen yerlerde yapılan işler bunlar! Üstelik, batılı pek çok ülke de aynısını yapıyor. Onlarla kıyasıya bir rekabet halindeyiz.
Takozlar anlar mı acaba?
Yıllardır anlamadılar, bundan sonra da anlayacaklarını hiç sanmıyorum. Zaten çok da önemli değil, söylediklerine takılmamak lazım. Çünkü, onlara kulak verir, söylediklerine takılıp kalırsak, yazık olur Türkiye’ye.