'Aşk asla pişman olmamaktır' derler ama bir hayli yanılırlar zira aşk yaşayıp da başını duvarlara vurmayan pek azdır. İngiliz şarkıcı Seal, boşanmak üzere olduğu karısı Heidi Klum'un arkasından konuştu ama yaşadıklarından asla pişman olmadığını söyledi ve ekledi 'Kader, sen bize adil davranmadın.'
Müthiş bir sohbetti, hafta içi CNN'de rastladım, İngiliz gazeteci ve televizyoncu Piers Morgan'ın karşısına oturdu şarkıcı Seal ve karısını ne kadar sevdiğini anlattı. Pişmanlıklarla değil, mutlulukla, neşeyle dolu sekiz yıl geçirdiklerini söyledi.
'Aşk asla pişman olmamaktır' diye dillere dolanan bir cümle vardır, 'Love Story-Aşk Hikayesi' filminden. Sözün 'aşk asla özür dilemek zorunda kalmamaktır' mealine geldiği de söylenir, iki haliyle de güzeldir, anlamları farklı olsa da. Manken Heidi Klum, malum dünyanın en güzel kadınlarından biri, 2003 yılında 30'larındayken dünyanın en zengin işadamlarından Flavio Briatore ile bir aşk yaşamış ve kalpsiz adam ne Heidi'ye ne de çocuğuna sahip çıkmıştı.
Bir çocuk annesi kırık kalpli Heidi ise 'Bir daha aşık olamam gayri, kimselere de güvenemem' diye dizlerini döverken; kader karşısına dünyanın en zengini olmasa da hali vakti bir hayli yerinde, kadife sesli ve çikolata renkli adamını çıkarmıştı. Seal'la dillere destan bir düğünle evlendiler, romantik anılarını anlata anlata bitiremediler. İki de çocuk yaptılar, dünya güzeli.
Galalarda, davetlerde, konserlerde ilgi odağıydılar, hatta bir Victoria's Secret defilesi vardı ki, hiç kimse unutamamıştır. Seal sahnededir, romantik sesi ve karizmasıyla şarkısını söylemektedir, derken podyuma Heidi çıkar, kanatları olsa da olmasa da bir melek gibidir, hatta taş bir melek gibidir. Heidi iç çamaşırı içinde yürür, kocasının yanından geçip gider; çok etkileyicidir çünkü ikisi de çok güzeldirler. 2005 yılındaki bu gösteri o kadar ilgi görür ki, karı-koca 2007'deki defilede düet yaparlar, yine 'olay'dır aşkları, 'yıkılmaktadır' sevdaları.
Sekiz yılı aşkın bir süredir evlilikleri ve aşkları devam eden ideal çiftin ayrıldıklarına dair haberler yer aldı basında geçen hafta. Onları el ele göz göze, diz dize ve hatta dudak dudağa görmeye alışkın hayranları üzüldüler, açıklama istediler ama ses seda çıkmadı.
İngiliz gazeteci Piers Morgan'ın sorularını cevapladı Seal. CNN'deki sohbette, karısından, çocuklarından ve özel hayatından da bahsetti. 'Özel hayat konuşmayalım, albümlerden bahsedelim yoksa kalkar giderim' gibi bir sığlığa saplanmadan, 'Bana karımı sormayın, şarkılarımı sorun' gibi bir ucuzluğa kaçmadan, adam gibi cevapladı soruları. Merak edilen, haberi çıkan ve açıklama yapması beklenen herkes gibi oturdu, anlattı. Morgan sormak zorunda bile kalmadı.
Seal, parmağındaki yüzüğü gösterdi, 'Bakın hala parmağımda, bunca zaman taktım bir anda nasıl çıkartırım. Tamam sorunlar yaşadık, problemlerimiz oldu. Heidi dünyanın en inanılmaz, en iyi, en tatlı, en anlayışlı kadınıdır ve ben sekiz yıldır bu kadına aşıkken, bir sorun yüzünden boşanmamız söz konusu oldu diye yüzüğü nasıl parmağımdan çıkartırım' deyiverdi...
Bu tarz konuşan ve alttan alan erkeklerin bir kabahati olduğunu söyleyebilirim kolaylıkla, ancak Seal gibi egosu yüksek, durmadan alkışlanan ve pohpohlanmaya alışkın bir erkeğin milyonların önünde bu cümleleri sarf etmesi ve 'Asla pişman değilim, evliliğimizin hiçbir anından' cümlesinin altını çizmesi Heidi'nin buzlarını eritir diye düşünmekteyim.
Kavga ve sıkıntı anında erkeklerin karakterlerini daha iyi anlayabiliriz sanırım, derler ya; kadınları yoklukla erkekleri varlıkla sınamak lazım diye. Aynı hesap; pişmanlık yoksa eğer, geri dönmeye de özür dilemeye de değer. Kader bakalım ne kadar adil davranacak çirkin prense...
Dayak yiyen çocuk nasıl star oldu?
Bebekken evlatlık verildiğini de anlattı aynı programda Seal, daha doğrusu koruyucu bir aileye verildiğini. Beyaz bir ailenin yanında dört yıl kalmış ve gerçek anne bir gün gelip geri almış onu. Seal 'Tanımadığım bir kadın gelip aldı beni, eve varıncaya kadar saatlerce ağladım otobüsün içinde' diyerek anlattı çocukluğunu. Altı yaşındayken de biyolojik babası ortaya çıkmış. Seal bir süre de babası ve üvey annesiyle yaşamış. Okulda haylazlık yaptığını ve kolay bir çocuk olmadığını söyleyen Seal, 'Babam bir akşam beni o kadar çok dövdü ki evden kaçmaya karar verdim ve hiçbir zaman onun gibi bir baba olmayacağıma yemin ettim' diyerek ailesine ne kadar değer verdiğini de anlattı.
15 yaşında da kaçmış evden... Sonrası daha da dramatik, sokakta geçen aylar, parasızlık, çaresizlik, yalnızlık. Film gibi... Sonra da Seal olmuş zaten, romantik şarkıların çirkin prensi. Derdi de şimdi prensesini kaybetmemek. Aşk asla pişman olmamak mı acaba? Pişman olmamak noktasına gelmemek mi? Pişman olunacak şeyler yapmamak mı?
Haftalık
- Nur Yerlitaş, herkesin özellikle de gençlerin satın alabileceği takılar yapmaya başlamış. Arda Turan, Nevzat Aydın, Hakan Baş gibi başarılı isimlerin biraraya gelerek kurdukları 'lidyana.com' sitesi için takı tasarlayacakmış. Hatta duyduğuma göre ayakkabı da yapacakmış.
- Katharine Hepburn'un eşcinsel olduğunu ima ve iddia eden bir kitabın peşindeyim. İkinci Dünya Savaşı'nda ABD donanmasına hizmet eden Scotty Bowers, 40'larda yaşadığı maceraları yazmış. Kimin eşcinsel olduğundan çok Bowers'in neler yaptığını öğrenmek için okumak istiyorum. Hepburn hep bir numaramız zaten, biseksüel olsa ne fark eder; yeri doldu mu?
- Bülent Ersoy ve saçları, bakır kızılı saçları, soğan kabuğu saçları, o güzel saçları, o renk, o bakışlar, aman Allahım o ne tarz...ilovebulentersoy.com...