Baştan söyleyeyim. Devlet İstatistik Kurumu TUİK, ülkemizde ekonomi verisi ve de bilgisi sağlayabilmek konusunda en güven veren kamu kurumudur. Ben de bu şekilde düşünüyorum. Ama son dönemde, yani üçüncü çeyrek 2016 tarihinde, Türkiye eksi 1.8 daralma yaşandı dendiği anda, toplumun kafası da iyice karıştı. Bu çeyreklik bir bilgi mi idi yoksa da yıllık bir bilgi mi? Buna vatandaş karar veremedi, ama doğrusu benim de kafam karışmıştı. Tabii incelemeye başladık, iktisatçı arkadaşların bir kısmı derin araştırmalar yaptılar, TÜİK ile konuşuldu ve sonunda bilgiye ulaşıldı.
Ancak bazı vatandaşlara da bilgi verilmesi gerek. Çünkü bizim bazı kötü huylarımız vardır! Bazılarımıza, “sayılarla oynanmış olabilir” deyip, konunun esasını hiç incelemeden eleştiren vatandaşlarımıza da bilgi aktarmalıyız.
Yani, işin temelinde hem metot hem de veri toplamakta yenilik getirilmiş olması olduğunu vurgulamalıyız.
TÜİK 12 Aralık 2016 tarihinde uzun zamandır üzerinde çalıştığı bir bilimsel yaklaşım değişimini nihayet bitirmişti. TÜİK Birleşmiş Milletler İstatistik Bölümü’nün (UNSD ) 2008 tarihli GSYİH hesap yöntemi ile , (ESA- 2010) kodlu Avrupa Hesaplar Sistemi’nin bazı özelliklerini ülkemize de taşıyarak hem GSYİH gelişmelerini hem de büyüme verilerini, daha detaylı ve daha güvenli şekilde belirlemeye çalışıyordu.
İki farklı metotla hesaplanıyor
Ekonomide ülkenin incelenen dönemdeki üretimini hesaplamak için iki metot var. Birincisi “fixed weighted index” denen yaklaşım. Diğeri ise “chain weighted” denen metot.
“Fixed weighted index” denen metot bir dönemin fiyat ve miktar verilerini alıyor, ama daha sonraki dönemde fiyatı sabit tutuyor, değiştirmiyor ve reel üretim rakamını önceki dönemin fiyatları ile hesaplıyor. Yani baz yılın fiyatları ile sabit reel büyüme hesabını bir süre yapıyor. Fiyat sabit tutulduğundan, bu metotta baz alınan yıldan uzaklaşıldığı için ve reel büyüme hesaplanırken, fiyat başlangıçtaki fiyat olarak sabit kaldığı için, zaman içinde biraz daha yüksek olmaya başlıyor.
GSYİH ve büyümenin hesaplanması için kullanılan İkinci metot ise “chain weighted” index metodu. Bu metotta her yılın fiyatı kullanılarak büyüme ve GSYİH hesaplanıyor. Bu metot ilk metottan daha doğru bir metot.
Ama Fixed weighted index metodunda veriler zaman içinde birbiri ile toplanarak açıklanabiliyor, yani additive oluyor.
Ama “chain weighted” endekste ise toplama ve çıkartma yapılamıyor. Yani reel GSYİH reel tüketim, reel yatırım, reel ihracat, reel kamu harcamaları gibi parçaları toplayarak hesaplanamıyor.
Eldeki veri setini genişletiyoruz
İktisat teorisyenleri "chain weighted” endeksin daha iyi sonuç verdiğini kabul etmiş bulunuyor. "Chain weighted” index metodu, politika belirleyicilerini, tahmincileri, şirket araştırmacılarılarını “fixed weighted” metodundan daha doğru bir noktaya getiriyor. Biz de daha evvel baz yıllı büyüme hesabı yapıyorduk Yani fixed weighted hesap sayıları açıklanıyordu. Mesela hatırlanırsa, “Sabit 1990 yılı verilerine göre bugünkü reel büyüme şu kadar” gibi sözler duymuşsunuzdur.
Yani şimdi GSYİH hesaplamada Chain index yaklaşımına geçiyoruz ve de daha fazla bilgiye dayanan endeks hesapları yapabilmek için de eldeki veri setini de daha genişletiyoruz. Yani hem metot geliştiriliyor, hem de veri arttırılıyor, sonuçlar, daha sağlıklı ve güvenilir hale getiriliyor.
Bugün metot değişikliğini özet olarak verdik. Yarın ise verilerde değişiklikleri aktarmaya çalışacağız.