S&P'nin Türkiye'nin görünümünü pozitiften durağana çekerken öne sürdüğü gerekçelerin bugün pek de doğru olmadığı artık vurgulanmak zorunda. Londra'daki komite hala 2011'e bakıyor. Son 4 aydaki verilerden bihaberler. Üstelik Merkez Bankası ve BDDK'nın aldığı önlemleri de pek anlamamışlar..
1 Mayıs tatil günü öğlen saatlerinde Standard & Poor's Türkiye'nin 'soverign credit rating outlook' notunu, yani ara hal ve gidiş notunu, 'pozitif' düzeyden 'durağan' düzeyine indirdi. Bu rating değerlendirmesini incelemeden evvel önce İspanya'nın son durumuna ve rating notuna bir bakalım ve rating kuruluşlarının yaklaşımlarını iyice anlayalım. İspanya'nın reytingi geçen hafta düşürüldü. Bu ülkenin genel işsizlik oranı yüzde 25 ve genç nüfus işsizliği yüzde 55 düzeyine çıkmıştı. Ülkenin bankaları batık halde, 16 bankasının reytingi daha iki gün önce düşürülmüş durumda, ve banka kurtarma operasyonu bekleniyor. Çevrelerindeki 17 euro ülkesinden Belçika, Yunanistan, İrlanda, İtalya, Hollanda, Portekiz ve Slovenya yani tam yedi tanesi resesyonda, İspanya'nın reytingi de ancak geçtiğimiz günlerde ülke iki çeyrek peşpeşe negatif büyüme yaşadıktan sonra, yani sekizinci euro bölgesi resesyon ülkesi olduktan sonra iki basamak düşürüldü.
S&P'nin bahanesi ne?
l ZAYIF dış talep ve kötüleşen ticaret şartları ekonomik dengelenmeyi engelleyebilir...
l DIŞ tasarruflara yoğun bağımlılık hali Türkiye'yi hem iç - yurtiçindeki kredi büyümesinin gelecekte geri dönmeyen kredilere dönüşmesi halinde - hem de dış - artan riskten kaçınma eğiliminin yabancı yatırımcılar ve bankaları yıldırmasıyla bunun yabancı sermaye çıkışıyla sonuçlanması halinde - şoklara açık hale getiriyor.
S&P, 2011 Eylül'ünde Türkiye'nin yerel para cinsinden notunu BB'den BBB-'ye çıkarırken, görünümü pozitif olarak belirlemişti. Kararın ardından İMKB günü yüzde 5.1 yükselişle kapatmıştı.
KENDİ BANKALARI BİLE KAMU KAĞIDI ALMIYOR
İspanya'nın ratingi de A düzeyinden sadece BBB+ düzeyine indi. Yani yatırım yapılabilir düzeyde hala. Ama İspanyanın kendi bankaları Avrupa Merkez bankası tarafından verilen 1.02 trilyon euro 3 yıl vadeli düşük faizli kredinin 230 milyon eurosunu almış olmakla beraber, İspanya ülke bonolarına sadece 59 milyar euro harcayıp geri kalanı elde tutuyorlar. Yani ülkenin kendi bankaları bile İspanya'nın kamu kağıtlarını almıyorlar, ülkelerine yatırım yapmıyorlar. İspanya on yıllık borçlamaya yüzde 6 faiz ödüyor. Ama Standard&Poor's şirketine göre ratingi Türkiye'den yüksek, bütçe açığı ve kamu borç oranının Türkiyenin çok çok üstünde, birkaç katı olmasına ve İspanya'nın birkaç yıl hiç büyüme ve borç azaltma şansı da olmamasına rağmen!
NOTTA DEĞİŞİKLİK YOK
REYTİNG kuruluşları ülkelere her yıl bir not verirler ve iki reyting notu arasında da 'outlook' yani ara hal ve gidiş notu değerlendirmesi yapılır. Türkiye'nin Standard & Poor's tarafından verilen rating notu BB idi ve bu not 'yatırım yapılabilir' seviyesinin iki basamak altında bulunuyordu. Bu BB notuna ek olarak yapılan ara değerlendirmelerde ise, ara not pozitif, durağan veya negatif olarak üç kademeli olarak belirlenir. Bizim ana reytingimiz BB kaldı ama, dün ara notumuz pozitiften durağan'a indirilmiş oldu.
12 ay not artırımını unutun
BU gelişmenin pratikteki anlamı önümüzdeki 12 ayda Türkiye reytinginin yükselmesi gündemde olmayacaktır. S&P yaptığı açıklamada ara notun indirilme nedeni olarak dış talebin zayıf olması ve dış ticaret hadlerinin kötüleşmesi sonucu iç talepten dış talebe dönmenin ('rebalancing' diyor) daha zor hale gelmesini gündeme getiriyor. Bu durum nedeniyle ülkenin yüksek toplam dış borcu ve bütçe finansmanının çoklukla gelir vergisi gibi doğrudan vergilere değil, dolaylı vergilere dayanmasını vurgulayarak kredi riski oluşturduğunu söylüyor.
Son 4 ayda açıklanan verileri görmüyorlar
BU söylenenlerin aslında bugün pek doğru olmadığı vurgulanmak zorunda. Reyting kuruluşları hep geriden gelirler. Üstelik de Londra'da toplanan reyting komitesinde bir kişi Türkiye verilerini bilse de, diğerleri ülkenin yapısından bihaber kimselerdir. Bu nedenle reyting komitesindeki karar, ülkeyi tanıyan değil bilgili kişilerin değil, ülke bilgisine sahip olmayan ve her ülkeyi benzer sanan kişilerin oylaması ile verilir. Böylece reyting komitesi en son verileri bilmeden değerlendirme yapmış olur. S&P de sadece Türkiye'nin 2011 yılı sonundaki verilere bakmakta, açıklamalarından ülkemizde son dört ayın açıklanan verilerini incelememiş görünüyor. Üstelik ülkemizde Merkez bankası ve BDDK tarafından alınan finansal istikrar ve para politikası tedbirlerini de anlamıyor.