Son gelen bütçe rakamlarıyla bütçe açığının GSYH'ye oranı %1.9'a geriledi. Bu hem geçen yıl gündeme gelen Mali Kural hedefinin hem de AB'nin ekonomik çıpası Maastricht Kriterleri'nin altında. Beklenenin üzerinde gelen büyüme rakamları, bütçe açığının GSYH'ya oranını daha da aşağıya çekecek
Merkezi Yönetim Bütçesi Temmuz ayında 3.5 milyar TL açık verirken Ağustos ayında 2.8 milyar TL fazla verdi. Bu da iki ayda net olarak 0.7 milyar TL'lik açığa işaret ediyor. Geçen yılın Temmuz ve Ağustos aylarında da buna benzer bir tablo söz konusu idi. Bu nedenle on iki aylık toplam bütçe dengesi Haziran ayına göre fazla değişmeyerek 23.1 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. On iki aylık toplam bütçe açığını bu hafta açıklanan GSYH verilerini kullanarak değerlendirdiğimizde, açığın GSYH'ya oranının yüzde 1.9 olduğunu görüyoruz. Bu oran kritik seviye olarak kabul edilen yüzde 3 oranının çok çok altında. Bu da siyasi iktidarın seçimlere rağmen mali disiplinden fazla taviz vermediğinin bir işareti olarak değerlendirilebilir.
Dikkatle bakıldığında, hem sosyal güvenlik sisteminin finansmanında, hem faiz giderlerinde aşağı yönlü trend belirgin bir şekilde görülebiliyor. Bu da bütçe açığının GSYH'ya oranını yüzde 1.9 seviyesine kadar çekmiş durumda. Grafikte de görüldüğü üzere bu oran küresel krizin etkilerinin ardından yüzde 6 seviyesine kadar çıkmıştı. Geçen yıl gündeme gelen ancak uygulamaya geçmeyen Mali Kural, bütçe açığının kademeli olarak yüzde 3'e indirilmesini hedeflemekteydi. Son açıklanan bütçe verileri gösteriyor ki son bir yıldaki bütçe uygulaması Mali Kural'dan bile daha iyi sonuç vermiş durumda.
'AF'TAN 10 MİLYAR TL'LİK KATKI
EKONOMİDEKİ büyüme oranlarının beklenenin üzerinde gerçekleşmesi bütçe açığının GSYH'ya oranını daha da aşağıya çekecek. Ancak bütçe dengesinin hızlı düşüşünün gerisinde vergi affı nedeniyle bir defalığa mahsus gelir olarak kaydedilen yaklaşık 9.9 milyar TL'lik tahsilatın önemli rol oynadığını hatırlatmamız gerekiyor. Ancak bu rakamı çıkardığımızda, bütçe açığı yaklaşık 32 milyar TL'ye yükseliyor ki bu rakam da yıl sonu hedefinin altında. Bütçe tasarısında 2011 yılında bütçe açığının 33.5 milyar TL olması hedeflenmişti. Diğer yandan, ithalat nedeniyle cari açığın artıyor olması aslında bir yandan vergi tahsilatını artırıyor ve bu da bütçe verilerine olumlu yansıyor.
Sosyal güvenlikten olumlu sinyaller geliyor
BU yılın ilk sekiz ayında,sosyal güvenlik sistemine yapılan transferlerde de reel bazda yüzde 6.6 düşüş gerçekleştiğine dikkat çekmek istiyoruz. Bir dönem GSYH'nin yüzde 6'sına yaklaşan sosyal güvenlik sistemi açık finansmanı ağustos sonu itibarıyla yüzde 4.5 seviyesine gerilemiş durumda. Hala çok yüksek ancak hızlı bir düşüş trendinin olması, sosyal güvenlik probleminin kademeli olarak düzeleceğine ilişkin olumlu işaretler veriyor.
Faiz ödemeleri yüzde 15 geriledi
BÜTÇE verilerinin detayına baktığımızda ise, reel bazda bütçe gelirlerinin yılın ilk sekiz ayında yüzde 11 oranında
arttığını görüyoruz. Faiz dışı harcamalar ise toplamda reel yüzde 6 oranında artmış. Aradaki bu farka ek olarak, faiz giderlerindeki reel düşüş de bütçe dengesine olumlu yansıyor. Geçen yılın ilk sekiz ayında 35.3 milyar TL olarak geçekleşen faiz ödemeleri bu yılın aynı döneminde yaklaşık 4 milyar TL daha düşük. Bu da reel bazda yaklaşık yüzde 15'lik düşüş anlamına geliyor.