Son dönemde insanlar petrol ve çelik çift haneli fiyatlara çıktıktan sonra üç haneleri öngörüp, bu emtiaları
depolamışlardı. Şimdi ise bu spekülatif balon artık sönüyor. Artık gözler yüksek getirili bono piyasasında.
Bugünlerde bana en çok sorulan sorulardan biri 'Hocam, bir konut balonu var değil mi?' sorusu. Ben bu soruya hep aynı cevabı veriyorum: Nereden bileceğim ben? Bu sorunun en önemli kelimesi ise balon kelimesi. Tabii ben konut veya inşaat balonu var mı bilemem çünkü uzmanlık alanım veya yakından izlediğim bir alan değil. Ama 'balon' kelimesi de insanlara çok seksi gelmekte, sık sık kullanmakta. İnşaat sektörü GSYİH içinde, ağırlığına baktığınız zaman yüzde 5 civarında bir büyüklüğe sahip. Ama inşaat sektörü aslında ekonomiye yüzde beşten çok daha fazla katkısı olan çok önemli bir sektör. Çünkü sanayi sektörü tarafından üretilen demir çelik, çimento, boya, elektrik kablosu teçhizatı ve daha binlerce ürünün kaydı istatistiklerde sanayi sektörü altında. Ama bu ürünlere olan talebin önemli bir kısmı inşaat sektöründen gelir. Bu nedenle inşaat sektörü sanayi ürünü talebi yarattığı için de çok önemlidir.
ARZ FAZLA OLDUĞU İÇİN Mİ?
Bugünlerde sönmekte olan petrol balonu düşünülürse arzı talebinden fazla olduğu için fiyatı düşüyor denebilir. Ama İngilizcede 'commodity bubble' denen emtia balonlarının detaylarını incelemek uzun zamandır iktisatçıların aklına gelmemişti. Çünkü standard ekonomi teorisi yukarıda belirttiğimiz gibi, arz ve talep arasında dengesizlik deyip kenara çekilirdi. Ama bugün insanların korkularını (ya biterse hissiyle gündeme geliyor) ya da spekülasyon davranışlarının (biriktirmek veya boşaltmak gibi unsurlar) balon kavramıyle yakından akraba olduğu artık biliniyor. Princeton Üniversitesi Ekonomi Profesörü Harrison Hong ise hayatını piyasalardaki 'balonları' incelemekle geçiriyor. Örneğin pamuk fiyatları 140 yılın en yükseğine çıktığında birinin “biriktirdiği” kesindi. Büyük üreticiler Hindistan ve Brezilya da üretim miktarı istatistiklerini açıklama yapmaktan kaçınıyorlardı. Çin’in Shandong bölgesine gidenler ise çiftçilerin binlerce ton pamuğu evlerinde depoladıklarını görebiliyorlardı. Sonunda ne oldu? Pamuk fiyatı zirve değerinden hızla yüzde 70 düşüverdi.Çinli spekülatörler hüsrana uğradı.
HİNDİSTAN İHRACATI YASAKLADI
Son dönemde Chicago Üniversitesi ve University College London iktisatçılarının işbirliği ile ve gene Harrison Hong tarafından yönetilen araştırmada pirinç fiyatı balonu incelendi. 2007 yılında Hindistan gıda kıtlığı korkusuyla pirinç ihracatını yasaklamıştı. yapılan araştırmaların sonucunda ortaya bazı büyük sürprizler çıktı. Düşük gelirlilerin yükselen fiyatlara karşı daha çok panik yapması beklenirken, meğer yüksek gelirliler daha çok
fiyat korkusu taşıyorlarmış.
RASYONEL OLMAZ, UZUN DA SÜRMEZ
Özet: Emtia balonları rasyonel olmayan davranışlardan kaynaklanıyor ve uzun süre de sürmüyorlar. Bugünlerde en büyük iki emtea piyasası olan petrol ve çelikte, ham petrol ve demir cevheri piyasasında balon çöküşü yaşanmakta ve fiyatlar düşmekte. İnsanlar petrol ve çelik çift haneli fiyatlara çıktıktan sonra üçüncü dijit fiyata da çıkılabileceğini düşünüp, depolamışlardı. Şimdi bu spekülatif balon sönerken, borç para bulmaya çalışanlar, yüksek getirili bono piyasasında balon yaratarak borçlanmak zorunda kaldılar diye de düşünülüyor.
PARALARI OLDUĞU İÇİN Mİ?
Belki haberleri daha yakından izliyorlar veya depolama için daha fazla paraları da var denebilir tabii. Ama daha evvel hiç pirinç almayanların da bu sefer pirinç alıp depolamaları entresan bir olgu olmuş. Ama pirinç fiyatları da sürpriz yapmış, fiyatlar 2008 yılında hızla yarıya inmiş.