Küresel kriz sırasında sanayi üretimi 2008'in Ağustos ayından itibaren hızlı bir şekilde daralmaya başlamıştı. Yıllık bazlı karşılaştırmalarda, 2009'un ilk çeyreğinde sanayi sektöründeki küçülme yüzde 25'e kadar ulaşmıştı. Daha sonra, peş peşe on dört aylık küçülmeden sonra ilk defa geçen yılın ekim ayında yıllık bazda pozitif üretim artış oranı gerçekleşmişti. Daha doğru bir gösterge olarak, TÜİK tarafından açıklanan mevsimsellikten arındırılmış verilere göre, sanayi üretimindeki daralma 2008'in ikinci çeyreğinde başlayıp, 2009'un ilk çeyreğinde sona ermişti.
2009'un son çeyreğinde ve 2010'un ilk üç çeyreğinde sanayi sektörü hızla toparlandı. Bu durum sanayi üretim endeksine yıllık bazda çift basamaklı üretim artışları olarak yansıdı. Sanayi sektörü hızlı bir şekilde büyürken, büyüme oranları biraz da baz etkisi nedeniyle çift basamaklı oranlara çıkmıştı. Ancak, artık 2010'un son çeyreğinde gelmiş durumdayız ve baz etkisi faktörü devreden çıkıyor. En son açıklanan sanayi üretimi endeksi verisi eylül ayına ait ve eylül ayında sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 10.4'lük çift basamaklı artış oranı kaydetmişti.
Sanayi sektörüne ilişkin olumlu veriler geçen hafta Merkez Bankası tarafından açıklandı. Ekim ve kasım ayına ilişkin imalat sanayii kapasite kullanım oranları beklenenden daha yüksek seviyelere yükseldi. Bu da sanayi sektöründeki toparlanmanın devam ettiğine ilişkin güçlü bir gösterge. Ağustos ve eylül aylarında sırasıyla yüzde 73.0 ve 73.5 olan kapasite kullanım oranı ekim ve kasım aylarında sırasıyla yüzde 75.3 ve yüzde 75.9 oranlarına yükseldi.
Aylık karşılaştırmalar çoğu kez yanıltıcı olabiliyor. Ancak, verileri mevsimselliğe göre düzelttikten sonra da ekim ve kasım aylarında son derece güçlü bir artış trendinin söz konusu olduğunu görüyoruz. Mevsimselliğe göre düzeltilmiş sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranları arasında açık bir şekilde görülebilen paralel trende dikkat çekmek istiyoruz.
Mevsimselliğe göre düzeltildiğinde imalat sanayiindeki kapasite kullanım oranı, krizden bu yana ilk defa kasım ayında yüzde 75 oranının üzerine çıktı. Bu oran kriz öncesinde ve ekonomik aktivitenin canlı olduğu dönemlerde yüzde 80 civarında dalgalanıyordu. Kısacası, henüz kriz öncesi seviyeler yakalanmış değil. Ancak 2009'un ilk çeyreğinden itibaren başlayan kuvvetli yükseliş trendi ekim ve kasım aylarında da devam etmiş.
Son kapasite kullanımı verilerine bakarak sanayi üretim endeksinin de yılın son çeyreğinde benzer bir trend takip etmesini bekliyoruz. Ancak baz etkisi devreden çıktığından sanayi üretimindeki yıllık artış oranı yüzde 6-8 aralığına düşecek. Bu büyüme trendinin orta ve uzun vadede korunabilmesi önemli hale geliyor.