ABD Merkez Bankası Başkanı Janet Yellen, önümüzdeki günlerde fena halde eleştirilecek. Yellen 16-17 Eylül Perşembe toplantısından sonra faiz arttırmanın eylül ayında gerçekleşmeyeceğini kararlı bir şekilde vurgulamıştı. Tam bir hafta sonraki perşembe günü ise aynı Yellen sürpriz yapmış, görüşünü değiştirmiş ve 2015 yılında faiz artışı olacak demişti. ABD’de University of Massachusets / Amherst’te yaptığı konuşmada ülkede enflasyon arzu edildiği gibi artmaya devam ederse ve ekonomik gidişat (yani reel büyüme) de istihdamı artırıp, işsizlik oranlarını makul seviyede tutarsa veya daha da indirirse, faiz hadlerini 2015 yılı içinde indirmeye başlamanın mümkün olabileceğini belirtmişti. Her şeyin verilere bağlı olduğunu da tekrar etmişti.
Aralık beklentisine girmiştik
Reuters tarafından aktarılan konuşma özetinde Yellen şu anda enflasyonun gidişatı, hedef olan yüzde 2 enflasyon oranına doğru oldukça yavaş bir tempoda değişse de, bugünlerde beklenmedik oranda düşük olan petrol fiyatları artmaya başladıktan sonra ve de dolar da biraz değer kaybettikten sonra, enflasyon hedefe doğru kıpırdanırken, faiz oranları yavaşça yükseltilebilir kanısında görünüyordu. Ayrıca şu andaki global ekonomik zayıflığın FED’in aralık ayında faiz oranlarını artırmasına engel olmayacak kadar önemsiz boyutta olduğunu da belirtmişti.
Her yıl sekiz defa olağan toplantılarında bir araya gelen FED, 2015 yılında 27-28 Ekim'de ve aralık ayında da 15-16 Aralık'ta toplanacaktı. Bu durumda ben dahil bir çok analist 2015 yılı aralık ayında faiz artışına başlanacağı beklentisine gelmişti. Üstelik konuşmanın ertesi günü de ABD’de 2015 yılı ikinci çeyreğinin nihai reel büyüme tahmini sayısı da, beklentileri de çok çok aşarak yüzde 3.9 olarak yukarıya revize edilmiş, kuvvetli büyüme Yellen’e destek vermişti.
Ancak FED ekim ayının ilk günü verilerden “dayak yemiş” gibi oldu. 2 Ekim 2015 tarihinde açıklanan son Eylül ayı istihdam raporu müthiş negatif bir durum yaratıyordu.
Asya da destek vermiyor
Tarım dışı istihdam eylül ayında 201 bin kişilik artış beklentilerine rağmen sadece 142 bin kişi artmıştı. Daha önceki dönemlerin istihdam verileri de önemli boyutta aşağıya revize edilmişti. Bu revizyonlar nedeni ile de tarım dışı ücretli istihdamı sadece 83 bin kişi artabilmişti. İşsizlik oranı gene yüzde 5.1 olarak kalmıştı, ancak saat başına ücretler de eylül ayında aynen olduğu gibi kalmış, bir evvelki yıla göre de sadece yüzde 2.2 artabilmişti. Ücretler artmıyor ve enflasyonun da artmasına olanak sağlamıyordu. İşgücüne katılım da yüzde 62.4 beklentisinden düşük, yüzde 62.4 olarak gerçekleşmişti.
İlginçtir ki Asya’daki gelişen ekonomiler de Yellen’e pek destek vermiyor. Çin’de imalat sanayi 2 ekim günü ilan edilen verilerde ikinci aydır peşpeşe azalıyordu. Veri, azalma anlamına gelen yüzde 50 değerinin altında, yüzde 49.8 oranında gerçekleşiyordu. Zaten Çin Merkez Bankası Kasım 2014 tarihinden bu yana faizleri beş defa düşürmüştü. Çin’in yavaşlaması G.Kore‘nin Çin’e ihracatını da düşürüyordu. Benzer şekilde Japonya da aynen G.Kore gibi Çin’in yavaşlamasından etkilenmekte. Üçüncü çeyrekte, çeyrekler itibarı ile gerçekleştirilen “Tankay” beklenti araştırması da Çin’in yavaşlamasından ve düşük tüketim artışından etkilenerek “8” değerinde idi. Bu endeks eksi yüz ile artı yüz arasında değerler aldığından, 8 değeri oldukça zayıf gelecek beklentileri anlamına geliyor.