Geçmişte ülkemizde yüzde 450 düzeyinde kamu faizine, dünya tarihi rekoru yüzde 7000 gecelik faize ve yüzde 150 enflasyona ses çıkarmayan kişiler, bugün ise 'Biraz tasarruf edin, tüketimi biraz kontrol edin, enerji ithalatı ve cari denge sorununu azaltalım, cari denge finansmanı için başkalarının tasarruflarını kullanmayı biraz azaltalım, hatta tasarruf konusunda zaaflarımızı orta vadede terk edelim, büyümeyi makul ölçüde frenleyelim!' dediğimiz zaman mail üzerine mail atıp eleştiriyorlar. Kamu zaten tasarruf ediyor, bütçe açığı/GSYİH oranı yüzde 1.5 ve borç stoğu/GSYİH oranı da yüzde 40 düzeyinin altında. Şimdi tasarruf sırası özel tarafta! Tabii eleştirsinler de, biz doğru bildiğimizi, kim ne derse desin, hep yazıp çizeceğiz.
Şu anda yeni teşvik sistemini inceliyoruz. Ama bugün kendi ülkemizin güncel ve kısa vadeli para politikasına geri döneceğiz.
Merkez Bankası içeriden seslere göre, artık enflasyon hedeflemesi ve dalgalı kur ilkelerinden gerektiği zaman uzaklaşıldığını ve Merkez Bankası'nın artık iki hedefi olduğunu, birinin enflasyon düzeyi, diğerinin de finansal sistem istikrarı olduğunu, yani kısa vadede hem enflasyon hem de kurda, temel politika ilkelerinden taviz verebileceklerini söylemekte ve uygulamaktalar. Normal gün ve istisnai gün ayırımı bu nedenle gerekli. Döviz ve TL piyasalarına hem fiyat hem de miktar açsından müdahale etmek de bu yüzden gerekli. Koridor sistemi de bu esnekliği sağlamak için gerek.
İlginçtir, şimdi benzer tartışmalar ve pragmatizme davet ABD'de de var. Paul Kugman ilginç ve müdahaleci, kolay kolay pes etmeyen bir insandır. Int. Herald Tribune Gazetesi'nde bu hafta yazdığı makalede ilginç şeyler söylemiş.
Amerika ekonomide ikiye bölünmüş durumda. Muhafazakar iktisatçılar, Bernanke'ye karşı öldürücü saldırılar yapmaktalar. Eleştiri serbest ama siyasete boğulmuş aday Rick Perry'nin 'Bernanke Texas'a ziyarete gelirse oldukça kötü muamale görecek ve hırpalanacaktır!' şeklindeki çıkışı da olacak şey değil.
Bizde de kabaca birbuçuk yıldır yabancılar ve ülkemizdeki münafıklar Merkez Bankası'nın para politikalarının eleştirmekteler. Benzer şekilde ama kabaca üç yıldır ABD'deki muhafazakar kesim de ABD Merkez Bankası'nın politikalarını eleştiriyor ve bayağı belden aşağıya vuruyorlar.
Paul Krugman der ki ABD Merkez Bankası'nın aslında kanunla belirlenmiş iki temel görevi vardır. Tam istihdam ve enflasyonla mücadele. ABD'de şu anda oldukça statik ve düşük bir enflasyon düzeyi var. Enflasyon Fed'in kendi hedefi olan yüzde 2 düzeyinin biraz altında. Ama ABD'de istihdam düzeyi artsa da durum kötü. İşsizlik azalıyor ama hala ülkenin kendi standardı olan yüzde 5 civarından en az üç puan daha yüksekte, yüzde 8-9 aralığında duruyor. Şimdi Merkez Bankası yüzde 3-4 düzeyine kadar çıkacak bir enflasyona göz yumsa ve biraz istihdamı arttıracak politikalar uygulasa ve işsizlik biraz daha düşse, kötü mü olur diyor. Bilindiği gibi özel sektörün bir kısmı yıllar boyu biriktirilmiş borçlar nedeni ile paralize. Diğer taraftan da hafifçe artan enflasyon reel borç yükünü biraz olsun hafifletebilir. Ayrıca özel sektörün bir diğer bölümü de dev karlar yapmakta ve dev boyutta nakit üzerinde oturup, yatırım yapmadan beklemekte. Fed enflasyonu biraz yükseltse, bu firmalar da talep artıyor düşüncesine abone olup yatırıma dönseler ve dev atıl nakit birikimlerini iş ve aş içeren şekilde yatırmaya başlasalar kötü mü olur diyor.
Bernanke ve arkadaşları siyasi baskıdan korkmadıklarını ve etkilenmediklerini söylüyorlar ama, bu gerçek değil. Yoksa düşük enflasyon ve yüksek işsizlik menüsüne, işsizliği biraz düşürecek şekilde müdahale ederlerdi.
İşte bizim Merkez Bankası da enflasyon hedeflemesi ve dalgalı kur yaklaşımını gününe göre terk ederek enflasyonla mücadele hedefine, finansal istikrar hedefini de eklerken ve günleri normal ve istisnai para poltikası günleri diye ikiye ayırıp güne göre davranırken, Krugman'ın ABD'de tavsiye ve arzu ettiği pratik, esnek ve eklektik politika yaklaşımını uygulamakta.
Ama dünyanın her yerinde merkez bankaları kolay analaşılmaz ve eleştirilir. Hayat böyle, anlamayanların işi eleştirmek! Yapılacak şey yok!