Avrupa Futbol Şampiyonası'nda sıra grupların son maçlarına geldi. Biz bu yazıyı pazar sabahı yazarken Yunanistan'ın seçim sorunundan bıkıp, futbolu seçtik.
İlk iki maç sonrasında turnuvanın daha ileri gitmekte iddialı takımları olarak herkesin favorisi İspanya ve Almanya'ya ilaveten, bence Fransa ve İtalya da olabilir gibi gözüküyor. Geçmişe bakılırsa da bu listede aslında sürpriz yok denebilir. Başarılı milli takımların ilginç yaklaşımları var. Kiminin ligleri çok kuvvetli, kiminin futbolu yaklaşımı diğerlerinden farklı, kimi yabancı kökenli oyuncularla milli takımın futboluna beceri eklemiş, kimi de milli takımda tek bir lig takımının omurgasını kullanarak başarılı oluyor, kimi de iyi teknik adam buluyor.
Üçüncü maçları oynanan ve grup etabı biten A grubunda ilginç şekilde aslında iddialı olabilecek potansiyele sahip Rusya ve ev sahibi Polonya gene elendi.
2004 Avrupa Şampiyonası'nda Rehhagel komutasında katı savunma futboluyla şampiyon olan Yunanistan, yeni teknik adam F.Santos olsa da ve oyuncular da değişse de, gene katı savunma oynayarak Rusya'yı hüsrana uğratırken, Çeklerle beraber üst etaba çıktı. Rusya aşırı doz yabancı oyuncu ve liglerinin zayıf olması gibi faktörler nedeniyle handikaplı. Zenit takımı Advocaat ile 2008 UEFA Kupası'nı kazanmıştı ama orada yabancı oyuncuların katkısı önemli idi. Zenit omurgası Rus oyuncularla katı Yunanistan savunmasına gol atamadı ve elendi. Ama Yunanistan da bu sefer çok ileri gidemez diye düşünüyoruz. Halbuki 2004 yılında Portekiz'de ilk iki maçtan sonra onları favori göstermiştik.
İspanya'nın lider olduğu C grubunda ise bu turnuvanın müdavimi İtalya'nın iki maç sonrası grupta üçüncü durumda olması da tuhaf gelebilir. Normal favori İspanya, liglerinde çok yabancı oyuncu bulunduran bir ülke olarak handikaplı ama hem kuvvetli bir lige sahip, hem Barcelona'nın altyapısından gelenlerin oynadığı özel, çok paslı ve hareketli, topa sahip olan futbol nedeniyle ve çoğunluk Barcelona oyuncularından kurulu takıma Real Madrid oyuncularını da eklenmesiyle, güçlü bir görüntü veriyor. D.Villa gibi en yaratıcı golcü oyuncunun uzun zamandır sakatlığı, Torres'in iki yıldır önemli maçlarda gol atmakta zorlanması ve duran toplarda silah haline gelen kilit savunma oyuncularının sakatlığı, oyuncuların kulüplerinde çok maç oynamış olması nedeniyle yorgunluk ve Barcelona-İspanya futbolunun nihayet rakipler tarafından iyice ezberlenmesi gibi nedenlerle İspanya bazen tökezleyebiliyor. Son zamanda İspanya'nın da gol atma sorunu oluştu! Grupta İtalya'nın son maçta çok zayıf İrlanda'ya farklı galip gelerek lider İspanya ile beraber gruptan çıkacağını düşünüyoruz. İtalya M.Lippi yerine gelen C.Prandelli yönetiminde yerel ligde namağlup şampiyon olan Juventus'un omurgası üzerine kurulan takım ile ve Balotelli ve Nocerino gibi gençlere fırsat vererek daha iyi oynamaya başladı. Oyun kurucu Pirlo gene form tutmuş gözüküyor ve İtalya da her zaman olduğu gibi kolay gol yemez. Hırvatistan ve İspanya ile berabere kalmak kolay iş değil. İspanya İtalya karşısında pek pozisyon yaratamamıştı. İtalya, İspanya Hırvatistan'ı yenerse yukarı gidecek. İtalya, ilginç bir şekilde 3-5-2 gibi bir sistemle oynuyor. Bu da İspanya'nın orta alana sahip olmasını önemli ölçüde engelledi. Zaten orta sahaya hakim olmayan bir yaklaşımla İspanya'yı durduramazsınız. B grubundaki Almanya da, Bayern Münich takımının üzerine kurulmuş ve bol sayıda da, Bayern'i sürekli yenen Dortmund takımı oyuncusuyla da desteklenmiş, oyuncular birbirini yakınen tanıyor. Zaten Löw de uzun zamandır işbaşında. Bence Almanya İspanya'nın karşısına en ciddi rakip olarak dikilecek. B grubundaki Portekiz de Hollanda gibi sanki hedefsiz bir takım!
D grubunda ise Fransa farklı bir yapıda. Orada bir önceki dönemde berbat şekilde yönetilen Fransa Milli Takımı, şimdi oldukça iddialı bir teknik adam olan Blanc'a teslim edilmiş, Blanc da gençlerden yeni bir takım kurmuş bulunuyor ama kadro tek bir takım iskeletine dayanmıyor. Gençleştirilmiş bir karma takım. Fransa'nın geçmişe göre daha iyi ve başarılı bir görüntü vermesinin, etkili antrenör faktörüyle ilişkili olduğunu düşünüyorum. Daha iyi derece yapar.
Birkaç gün evvel bu sütunda yazdığım futbol analizinde Hollanda'nın ve Almanya'nın durumunu detaylı incelemiştim. Almanya tabii ki İspanya ile beraber kupanın favorisi. Ama Türkiye'nin gelecekteki milli futbol planlaması açısından en önemli doneler İngiliz futbolunun analiziyle olabilir. Bizce İngiltere kontratakçı Ukrayna'yı D grubunda geçer ama gruplar sonrası geleceği karanlık. Bir sonraki futbol yazımız salt İngiltere üzerine olacak.