Türkiye’de enflasyon bir nebze düştü. Merkez Bankası da, ne dediği bilmeden eleştirenlerden bir süre için kurtuldu. Vatandaşlar aşağıdaki satırları okuyup ülkemizdeki enflasyon dinamiğini iyice düşünsünler.
Ülkemizde enflasyon genelde kur TL aleyhine geliştiği zaman çok artar. Peki kur ne zaman TL aleyhine çok değişir? Birincisi, ülkemizde 2013 Aralık ayında olduğu gibi siyasi iç gerilim olduğu zaman. İkincisi yatırımcı yabancılar ülkemizden çıkma kararı aldıkları zaman! Ama bu ikincisi de ya siyasete ya da ekonomik gelişmelere bağlıdır! Ekonomik gelişme derken de ya reel özel sektörün veya bankaların aşırı dış borçlanması ve de genelde kredi kullanımının aşırı artması sonrası olur.
ENFLASYONA ÖNLEM ALMALARI ŞART
Sonuçta 2013 yılında FED endişesi kurları yüzde 10 kadar yükseltmişti, 2013 Aralık ayında iç siyasi gerilim kurları yukarı itti, TL yüzde 25 kadar değer kaybetti, bu da enflasyonu yüzde 3 puan kadar yükseltti, yüzde 6 civarından yüzde dokuz civarına çıktık. Sonunda da her zaman olduğu gibi TL’nin daha fazla değer kaybetmesini önlemek için faizleri artırdık. Şimdi de Merkez Bankası bekliyor, enflasyon düşecek ki (bu ay olduğu gibi ) faizler de zaman içinde indirilebilsin. Bu ay enflasyon tahminleri aşan bir boyutta düştü, yıllık tüketici enflasyonu kasım ayındaki yüzde 9.15 düzeyinden yüzde 8.17 düzeyine geriledi. Tabii baz etkisi var. Düşen petrol fiyatları var. Ama henüz faizler indirilemez durumda. Beklemek zorundayız!
Avrupa’da ise farklı bir durum var. Dün Batı medyasına akseden verilere göre Almanya enflasyonu son beş yılın en düşük değerine indi. Almanya dışında İspanya ve Kıbrıs enflasyonu da düşmekte. Çarşamba günü enflasyonun detayları açıklanacak ama birçok şey de dün medyaya sızdı.
Almanya’nın yıllık enflasyon aralık ayında 0.1 düşmüş . Ama aralık ayı enflasyonu da yüzde 0.1 de olsa hafifçe artmış.
Geçen hafta yayımlanan raporlara göre de İspanya’da yıllık enflasyon yüzde 1.1 düşmüştü. Kıbrıs enflasyonu da bir yıl evveline göre yıllık olarak yüzde 1.5 düşmüş bulunuyordu. Bu ne demek? Avrupa’nın en güçlü ekonomileri ile en güçsüz ekonomileri ayni anda deflasyonist baskı altına girebilecekler demek. Bu da Avrupa Merkez Bankası’nın acilen bir an önce harekete geçmesi ve enflasyonu yükseltecek bazı önlemler alması gerektiği gerçeğini ortaya çıkartıyor.
DARGHİ, ADIM İÇİN SEÇİMİ BEKLİYOR
Fakat tabii Avrupa Merkez Bankası’nın 22 Ocak tarihindeki toplantısından üç gün sonra da Yunanistan’da genel seçim var. Eğer Samaras’in partisi kaybeder ve Tsipras’ın aşırı sol Syriza partisi kazanırsa (ki anketler öyle diyor), Yunanistan’ı maliyeti yüksek olmakla berber doğru yola götürmüş olan önlemler ortadan kalkabilir. Hatta çatışma çıkarsa Yunanistan tersini iddia etmesine rağmen Syriza Hükümeti döneminde Avrupa Birliği’nden çıkma (veya atılma ) noktasına bile gelebilir. Bu nedenle de Draghi, Yunanistan seçimini beklemeden adım atmaz diye düşünmek daha doğru olur. Bu durumda ocak 2015 ayı gerilim dolu olmaya devam edecek ve deflasyon sorunları tehdidi de büyüyecek. Bu her taraf için kötü bir ortam! Sonucu bekleyerek göreceğiz!