Bu hafta global ekonomiden karışık haberler gelmeye devam etti. Avrupa'dan gelen haberler kötümserlik yatacak şekilde devam ederken, petrol ve İran konusunda ise fiyatları aşağıya itebilecek gelişmeler gerçekleşiyor gibi.
Perşembe günü Eurostat tarafından yayınlanan bültende euro bölgesinden gelen sanayi üretimi şubat ayı verileri hiç de iç açıcı değil. Veriler euro bölgesinin resesyon içinde olduğunu teyit eder gibi.
17 euro ülkesinde sanayi üretimi Şubat 2012 ayında bir yıl öncesine göre yüzde 1.8 daralırken, 2009 Aralık'ından bu yana en yüksek daralmayı sergiledi. Euro bölgesinde sanayi üretimi toplam üretimin yüzde 20 kadarını oluşturuyor. Resesyon peş peşe iki çeyrek negatif büyüme olarak tanımlandığına göre euro bölgesi 2011 yılının son çeyreğinde de 0.3 daraldığından ve 2012 ilk çeyreği için de büyüme oranı, son verilerle beraber 0.5 eksi olarak tahmin edildiğinden, euro bölgesinin resesyonda olduğu tescil edilmiş bulunuyor.
En büyük Avrupa ekonomisi olan Almanya'da sanayi üretimi yıllık verilerde yüzde 0.1 eksi büyüme yani daralma yaşamış oluyor. Diğer büyük ekonomi Fransa'da yıllık sanayi üretiminde yüzde 1.3 daralma ve İspanya'da da yıllık sanayi üretiminde yüzde 5.1 daralma gerçekleşmiş.
Yunanistan'dan gelen haberler de iyice kötü. 2011 yılı Aralık ayında yüzde 20.9 olan işsizlik 2012 Ocak ayında yüzde 21.8 düzeyine çıktı.
Almanya'da işsizlik oranı düşerken başta Yunanistan olmak üzere ekonomik sorun yaşayan ülkelerde işsizliğin hızla artması, mali yapısı sorunlu ülkelerle Almanya arasındaki ekonomik gidişat görünümünün giderek ayrışmasını getiriyor.
Yunanistan beşinci yıldır resesyon yaşamakta ve Yunan ekonomisinin 2012 daralması da, daha önce tahmin edilenden yüzde 5 oranından daha yüksek oranda, kabaca yüzde 6-7 oranında daralma olarak gerçekleşecek gibi gözüküyor.
Diğer taraftan da bazı Avrupa ülkelerinde de enflasyon da yükselmeye başladı. Fransa'da tüketici fiyat endeksi bir ay öncesine göre mart ayında yüzde 0.8 arttı. Benzer şekilde İrlanda tüketici fiyat endeksi de Mart 2012 verilerinde yüzde 1 artış gösterdi. Artışlar büyük çapta enerji fiyatlarından kaynaklanıyor.
Ancak global enerji fiyatları konusunda Uluslararası Enerji Komisyonu IEA tarafından yapılan açıklamalarda enerji arz ve talebi açısından ve dolayısıyla gelecekteki enerji fiyatları açısında daha iyimser olmaya olanak sağlayacak gelişmeler var.
Petrol piyasasında İran'a yapılan sınırlamalar sonucu daralan petrol arzında, hem Çin hem de Suudi Arabistan'ın petrol stoklarını artırmalarına rağmen, piyasadaki petrol arzı da artmış bulunuyor. Bunun arkasında OPEC genelinde yılın ilk üç ayında günde 1.2 milyon varil daha fazla petrol arzı sağlanmış olması, İran petrol üretimi ve arzındaki daralmayı aşmış bulunuyor. Böylece 2009 yılından bu yana petrol piyasasında gözlemlenen sıkışılık tersine dönüp piyasa rahatlayabilecek gibi bir beklenti oluşmaya başladı. Bu değerlendirme IEA'nin aylık bülteninde yayınlandı. Takiben de uzman yorumlarında artık petrol fiyatlarının yükselmeyi durdurup, düşmeye başlaması için gerekli temel değişikliklerin oluştuğu tezi yer aldı. En azından petrol fiyatlarındaki yükselme duracak gibi. Bu da İstanbul'da yapılan ve İran ile ABD, Rusya, Çin, Almanya ve İngiltere arasındaki göürşmelerde, İran ve nükleer silah konusunda daha fazla ve daha yumuşak diyalog ve iletişim sağlanması olasılığı oluşuyor gibi.
Tabii İran bugüne kadar Batı'nın petrol gereksinmesinin kendisinin petrol ihracatından gelecek olan gelir ve döviz gereksinmesinden daha fazla olduğu kanısında idi. İran petrol üretimi 2011 yılının aynı dönemine göre, 2012 yılı ilk çeyreğinde günde 350 milyon varil veya yüzde 9.7 daralmış bulunuyor. Bu üğretim daralmasının İran'ın ortalama satış fiyatı üzerinden yapılan hesaplamada İran'a 3 milyar dolar civarında ziyan getirdiği hesaplanıyor. Diğer taraftan da eğer gerilim devam eder ve uzlaşma olmazsa ABD, Fransa ve İngiltere'nin petrol stoklarını piyasaya sürmeleri olasılığı da var. OPEC üyelerinin de günlük üretim ve satışlarını 135 milyon varil artırmış olmaları fiyatların yükselişinin durması ve hatta gerilemesi için önemli görülüyor. Tabii bu arada Kanada ve Avrupa'da Kuzey denizinde iklim şartları nedeni duran üretim de hesaba alınmalı. Son gerilim döneminde global olarak OPEC dışı ülkelerde günde iklim ve teknik şartlar nedeniyle 500 milyon varil üretimin azalmış olması fiyatları yukarı iten faktörlerden biri idi.