Dünyanın her yerinde futbol takımları kulüp başkanı patronların oyuncağı. İngilizce'den bir deyimi ödünç alarak anlatalım: 'Çocuklarla, yetişkinlerin oyuncakları arasındaki tek fark oyuncakların fiyatındadır! Kulüp Başkanı patron 100 milyon dolarlık oyuncak kullanır, bebekler ise 20 dolarlık!' İş bu kadar basit. Ülkemizde kulüp başkanının seçtiği oyuncakları arasında pahalı ama en çabuk kırılacak 'oyuncak' da teknik adamdır.
Halbuki dünyanın en üst düzey liglerinde teknik adamda süreklilik en önemli özelliktir. Biz hep son anda seçtiğimiz ve genelde de eski yıldız futbolcu tercih ettiğimiz için ve de ülkemiz 'sabırsızlar ülkesi' olduğu için teknik adam kıyımında hatırı sayılı payımız da var. Halbuki bugün dünyanın en başarılı antrenörleri, örneğin Mourinho ve Van Gaal gibileri, bırakın yıldız olmayı, hiç profesyonel futbol oynamamışlardır.
Avrupa'nın (ve de dünyanın) en üst düzey rekabet olan ligi İngiltere'nin Premier Lig'dir. Spor yazarı J. Clegg oturmuş hesaplamış. Bu ligde kabaca 240 kadar yabancı oyuncu oynamakta. Bunların 35 tanesi Fransa'dan, yedi tanesi Senegal'den gelmişlerdir. İngiltere ligi oyuncu açısından son derece kozmopolitandır. Ancak teknik adam kadrosuna baktığımızda çok farklı bir durum var. 20 takımlık ligde 6 tane İskoç, 5 tane İngiliz, 2 tane Fransız, 2 tane İtalyan, 2 tane Galli, bir İrlandalı, bir İsrailli, bir de İspanyol teknik adam var. Yani çoğunluk İskoç! Kimler var İskoçlar arasında?
Manchester United'dan Alex Ferguson, Liverpool'da son günlerde yeniden görev alan ve takımın gidişatını değiştiren Kenny Dalglish, bu yıl Birmingham City'nin Carling Kupası'nı almasını sağlayan Alex Mc Leish, Everton koçu David Moyes (kendisi İngiltere'de en çok süre işbaşında olan üçüncü kişi), yıldızı yeni parlayan Bolton'dan Owen Coyle, ve Blackburn'den Steve Kean.
Bu altı İskoç kökenli teknik adamın hepsi de 600 bin kadar nüfusu olan Glasgow'dan çıkmadır. Birleşik Krallık nüfusunun sadece yüzde 1 kadarı Glasgow'da yaşıyor. Premier Lig teknik adamlarının üçte bire yakını yani 20'de 6'sı, bu ufak kentten çıkma.
Kalite konusunu gündeme getirirseniz, Glasgow'lu İskoçlardan üçü, Ferguson, Dalglish ve Arsenal'in eski koçu George Graham toplam 17 defa İngiltere Lig Şampiyonluğu kazanmışlar. Koçlar başarılı ama İskoç milli takımı son altı önemli turnuvada da elenerek, final turlarına kalamamış ve dünya futbolunda 53'üncü sırada. Yani sihir oyuncularda değil. Peki sihir nerede?
Futbol kentin kültürünün has bir parçası. Glasgow ilk defa, 1872 yılında İskoçya'nın ilk milli maçında İngiltere ile berabere kaldığı gün futbolkolik olmuş. Glasgow futbolu o kadar çok seviyor ki 600 bin nüfuslu kentte 50 bin üstünde kapasiteli üç adet stat var. Rangers ve Celtic arasındaki rekabet, 1888 yılında başlamış.
Modern futbolun kuralları İngiltere'de belirlenmiş olsa da, İskoçlar futbolun teknik eğitimi konusunda hep birinci olmuş.
1960'lı yıllarda İskoç Matt Busby Manchester'de Avrupa Kupasını kaldırmış. Celtic's takımında Jock Stein ise hem Avrupa Kupası'nı kazanmış, hem de bu işi takımın tümü Glasgow'un otuz mil çevresinden gelen oyuncular ile becermiş. Ünlü Bill Shankly de Ayrshire'dan 35 mil ötede büyümüş, futbolu öğrenmiş ve Liverpool ile üç İngiltere Şampiyonluğu kazanmış. Sonunda 1970'li yıllarda İskoç Futbol Federasyonu Largs'da Ayrshire sahilinde bir futbol teknik adamı okulu açarak resmen kurumsal anlamda teknik adam yetiştirmeye başlamış. Bugün dünyanın en pahalı futbol adamı olan Mourinho, bugün İngiltere Milli takımını çalıştıran çok ünlü İtalyan
Fabio Capello, şöhretli İtalyan Milli takım ve Milan teknik adamı Arrigo Sacchi hep bu okuldan çıkmalar.
Alex Ferguson da Jock Stein'ın futbol yönetim yaklaşımından çok etkilenen biri. Ferguson İskoçya Milli takımında Jock Stein'ın asistanı imiş. Bu yıl Birmingham City ile kupa kazanan McLeish de Ferguson'un 1980'li yıllarda Kupa Galipleri Kupası kazanan takımında oyuncu imiş.
Kulüp başkanlarımıza küçük bir mesaj vererek bitirelim. Bırakın İspanyolca konuşan Alman gibi eski yıldızları, getirin bir disiplinli İskoç teknik adam, çözün sorunu! Ya da teknik adamlarınızı önce Ayrshire'da kursa gönderin, birer Mourinho olsunlar.