Fenerbahçe dün kendi sahasında klasik bir başlangıç yaptı. Hızlı tempo, hücum pres, tüm kanat atakları her an göze çarptı. Klasik 11'den üç değişiklik vardı: Caner, Bekir ve Stoch.
Ama Fenerbahçe Alex'in pasif oyununa rağmen orta sahada Emre'nin yarattığı baskı, liderliği ve çok gerilimli futbolu ile hemen maça hakim oldu.
Gol de bu nedenle 16. dakikada kapılan bir top sonucu Niang'ın ayağından geldi. Konya'nın ilk devrede uzaktan atılan bir şut dışında pozisyonu yoktu. Neden ligin 17.'si oldukları ve düşme hattında bulundukları belli. Takımın topa basacak bir lideri yok. Savunma ve orta sahadaki herkes titrek oynuyor ve top kaptırıyor.
Hücumda ise sadece sağ kanattan hücum ediyorlardı. Bu zayıflığa rağmen F.Bahçe'nin ikinci golü bulamaması biraz da Konya kalecisinin başarısı ve Stoch'un bitirici oynayamaması ile ilgiliydi.
YILMAZ VURAL'IN PAYI!
Maçın ikinci devresinde Fenerbahçe'nin farkı artırması beklenirken oynadığı süre içinde kazandığı dört gol pozisyonunun hiçbirini gole çeviremeyen Stoch, skorun 1-0 kalmasını sağlarken, yerini Dia'ya bırakmak zorunda kaldı. Tabii belki de sahanın en iyi oyuncusu olan Konya kalecisi Pawelek'i de övmek lazım.
Yine bu yarıda Fenerbahçe de pas hataları artarken Emre de oyundan düştü. Bu sefer ortaya Alex çıktı. Ancak F.Bahçe'yi rahatlatan ikinci golü sık sık olduğu gibi 74. dakikada Niang'ın yerine oyuna giren Semih 77. dakikada attı.
2-0'dan sonra Konya, rahatlayan F.Bahçe karşısında 84. dakikada ilk gol pozisyonunu buldu ama bunu da Volkan kurtardı. Emre'nin sakatlanması ise Fener açısından önemli bir eksiklik.
Bizce maçın 2. devresinde her iki takımın yaptığı inanılmaz pas hataları futbolun kalitesini oldukça düşürdü. Yılmaz Vural'ın da gidişatı değiştirecek bir değişiklik yapmaması Konya'yı biraz daha çukura itti.