F.Bahçe evinde Bursa karşısında başarılı bir oyun ortaya koydu. İlk devresinde kanattan oynamayı seçmişti, ileride oldukça yüksek dozda pres yapıyordu. Sarı-Lacivertliler, genç Salih'in üst düzeydeki top kontrolü ve oyunu açan uzun paslarıyla maça ağırlığını koyup öne geçiyordu.
Bursa ise ilk devrede F.Bahçe'ye hiç korner atamadı, hiç pozisyon bulamadı ve kaleye atılmış bir şutu bile yoktu. Üstelik, F.Bahçe 41. dakikada Semih'in ortasında rakibin sırtı dönükken açık pozisyondaki koluna çarpmasıyla penaltı kazandı. Penaltıyı yine Semih kullandı ve F.Bahçe öne geçti. Bursa'nın sefaletinde Belluschi, Batalla ve Pinto'nun on birde yer almaması önemli rol oynuyordu.
Ertuğrul Sağlam, ikinci yarıda önce Tuncay'ı sonra da Pinto'yu oyuna alarak gidişatı biraz değiştirdi.
F.Bahçe'de ise Baroni ve Kuyt oyuna girmişti. 'Maça denge gelir mi' diye düşünürken savunmanın vurduğu top Semih'e çarptı ve ileride duran Carson'ın ellerinden ikinci F.Bahçe golü olarak farkı açtı. Bu golde Bursa çok şanssızdı.
Bursa çözülürken Aykut Kocaman, altyapıdan gelen Beykan'ı oyuna aldı ve Beykan da F.Bahçe'nin 3. golünü Semih'in mükemmel pasından buldu. Dünyanın her yerinde ülkenin prestijli kupa maçları büyük rağbet görür ama bizde kupa maçları gazozuna oynanıyor gibi...