Bu önemli maç Fatih Terim'in önemli bir hatası ile başladı. G.Saray sistem değişikliği yapmamış, özel tedbir almamış, Alex'in serbest oynamasına izin vermişti. Üstelik F.Bahçe maça daha hızlı, daha motive, daha çok koşan ve daha çok top kapan bir tempoyla başladı. Ziegler'in sol açıktan bindirmeleri ve Alex'in bireysel beceresi 10 ve 15. dakikalarda iki gol getirdi. Ancak F.Bahçe bu tempoyu 25 dakika götürebildi. Maçın bundan sonrası F.Bahçe'nin yorgunlaşmasıyla G.Saray'ın hakimiyetine geçti. Fener geriye çekildekçe G.Saray göbekten hücuma gitmeyi düşünüyordu. Ancak daha sonra Eboue'nin bindirmeleri ile G.Saray daha geniş oynayınca Necati'nin nefis pası Elmander'in golüyle birleşti ve G.Saray cesaretlendi.
KOCAMAN ŞANS!
İkinci yarıda oyuna tamamen G.Saray hakimdi. F.Bahçe ileride top tutamıyordu. Aykut Kocaman, Stoch yerine Selçuk, Alex yerine Dia'yı alarak Fener'i tamamen geri çekti. Fatih Terim ise Necati'nin yerine Baros, Emre Çolak'ın yerine Aydın'ı alarak hücuma yöneldi. F.Bahçe'nien gol yiyeceği açıkça gözüküyordu. Nitekim 83'te Hakan Balta nefis bir vuruşla skoru 2-2 yaptı. Kocaman'ın Topuz'un yerine Bienvenü'yü almasını da geç bir hamle olarak görüyoruz.
F.Bahçe ilk iki şutunda gol bularak haklı şekilde öne geçmişti. Ama tempoyu kaldıramayacağı belliydi. Aykut Kocaman'ın takımı giderek geri çekmesi G.Saray'ı cesaretlendirdi. F.Bahçe'de takımın en iyi oyuncusu belki de Ziegler'di. G.Saray'da ise Elmander çok çalıştı. Biz maçın berabere biteceğini düşünmüştük ama dört gol beklemiyorduk.
F.Bahçe stadı'nda taraftarların Fatih Terim'e ve oyunculara yabancı madde atmaları berbat bir yaklaşım. Hakem Bülent Yıldırım ise mükemmel bir oyun sergiledi. Hiçbir zaman anlayamadığım şey ise aslında iyi bir oyun sergileyen F.Bahçeli Emre'nin dır dır konuşarak kendisini oyundan uzaklaştırması. Maçın son saniyesinde Baros'un kale ağzından vurduğun topun direkten dönmesi ise Kocaman bir şans...