'İlk sivil Anayasa' misyonuyla yola çıkan Uzlaşma Komisyonu, altıbuçuk ay karıncalar gibi çalıştı.
Komisyon'un kuruluş profilinde gösterilen özen, üyelerin iyiniyeti, hukuki teknik performansı ile TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in yapıcı tutumu, verim getirdi.
Dört partiden üçer üye; yani eşit temsil esasıyla oluşan Uzlaşma Komisyonu, takvime uygun olarak ilk etabı aksatmadan tamamladı.
Grup toplantıları ile Genel Kurul'da fırtınalar koparken, aynı çatı altındaki Komisyon toplantıları uygar ve düzeyli bir tartışma ikliminde ilerledi.
Komisyon aynı dönem içinde, 'Nasıl bir Anayasa?' sorusunun zeminini oluşturacak toplumsal kesim ve katmanların çoğuna dokunabildi.
Kent toplantılarıyla yüz yüze görüşmeler, normal posta ve e-posta ile yapılan yazışmaların sonunda oluşan görüşler, 15 bin 500 sayfaya ulaştı.
Uzlaşma Komisyonu'nun ilk etabı, adına yaraşır biçimde yara almadan geçmesi, sürekli gerilim ve kutuplaşma üreten siyaset kültürü dikkate alındığında küçük bir mucize sayılmalı.
Şimdi sıra, ikinci etap olan yazım aşamasında...
Ne var ki, yıl sonunda tamamlanması hedeflenen bu dönemin, ilk etap kadar rahat geçmeyeceği şimdiden anlaşılıyor.
İlk işareti Başkanlık sistemi tartışması verdi bile.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, başkanlık sisteminin tartışılması önerisi, üç nedenle sorunlu:
- Zamanlama: Tam yazım usulünün konuşulacağı gün, 'kitabın ortasından' bir sistem v'azı algısı yaratıldı.
- İktidar, sayısal gücünü psikolojik bir baskı unsuru olarak hissettirerek, kuruluş aşamasındaki 'eşit temsil' in samimiyetini sorgulamaya açtı.
- Köşk hedefi sır olmayan Başbakan Erdoğan ile Ak Parti'nin arzu ve niyetlerine uygun bir Anayasa arzusu görünür ve somut hale geldi.
KIRILGANLIKLAR
'Başkanlık sistemi' konusunda muhalefet partileri anında tepki verseler de sivil Anayasa yazım süreci ile sonrasını olumsuz etkileyecek kırılganlıkların çoğalacağı bir döneme giriyoruz:
- Yeni çıkış ve açıklamalar: Başkanlık sisteminin yanı sıra; devletin temel nitelikleri konusunda, çıkacak siyasi tartışma ve polemiklerin sert geçmesi; Komisyon'un çalışma atmosferinde beklenen verimi düşürebilir, uzlaşma zeminini zayıflatabilir.
- Anayasa Mahkemesi'nden çıkacak karar: Cumhurbaşkanı'nın görev süresini belirleyen kanunun iptal başvurusunda çıkacak karar, Anayasa iddiasını doğrudan belirleyici güce sahip. İptal kararı çıkması durumunda zorunlu olarak seçim süreci, yeni Anayasa çalışmalarını kadük kılar. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın 23 Nisan Resepsiyonu'nda yaptığı açıklamaya bakılırsa, Haziranın ilk haftası içinde kararın çıkması bekleniyor.
- Dijital tahrifat ve ortam dinleme kaygısı: Bu iddiayı CHP'li üye Atilla Kart bir endişe olarak dile getirdi. Ancak CHP'li vekillerin asıl kaygısı, dinlenmekten çok, tutanakların, ileride dijital olarak tahrif edilme ihtimali. Bu ileri kaygı da dünkü toplantıda paylaşıldı.
- İç ve dış güvenlik ile çatışma ortamı: Suriye ile ilişkilerdeki gerilimin nereye çevrileceğinin belirsizliği ve terörle mücadele alanında yaşanabilecek olumsuz bir tablo, yeni Anayasa inşasında 'kırılma' yaratabilir.