Ekim ayı bütçe rakamları açıklandı. Burada iki kez gündeme getirdiğim örtülü ödenek harcamalarındaki artış sürüyor.
Muhasebat Genel Müdürlüğü verilerine göre, 'Gizli hizmet giderleri' başlıklı, -Başbakan'ın tasarrufuna bırakılan- örtülü ödenekten, ekim ayında 125.3 milyon TL. harcanmış. (1.2 milyon liralık Barışı Koruma ve Destekleme gideri dahil)
Böylece ekim ayıyla birlikte, hükümetin 10 aylık örtülü ödenek harcaması 994 milyon 24 bin liraya ulaştı.
Eski para birimiyle katrilyona dayandı yani.
Altını çizeyim: On aylık örtülü ödenek tutarı; geçen yılki toplam harcamanın 43 milyon TL üzerine çıktı. 2011 bütçesinden örtülü ödeneğe 951; 2010'da ise 706.2 milyon TL aktarılmıştı.
DAHA 750 MİLYON HARCANABİLİR!
Örtülü ödeneği düzenleyen yasaya göre, yapılacak harcama o yılki bütçenin toplam ödeneklerinin binde beşini geçmemeli.
2012 bütçesindeki 350.9 milyar liralık harcama rakamı esas alınırsa gidilebilecek en üst yasal sınır 1.7 milyar lira. Yani hükümetin, kasım ve aralıkta 750 milyon lira daha harcama yetkisi var!
Var da, sınırın henüz aşılmamış olması, Cumhuriyet tarihi boyunca örtülü ödenekten oransal olarak en yüksek harcamanın bu yıl yapıldığı gerçeğini değiştirmiyor.
Ve tabii ki doğası gereği, Başbakan'ın örtülü ödenek harcaması konusunda kimseye hesap verme yükümlülüğü bulunmuyor. Zaten bu kaleme eskiden tahsisat-ı mesture diyorlarmış. (Mesture örtülü demek. Tesettür, setre hepsi aynı kökten geliyor.)
Yine de soruların çoğalması iyi bir şey mi, pek emin değilim.
Bu vesileyle fikir verebilir; Kamu Mali Kontrol Kanunu'nun 24. Madde girişi:
'Örtülü ödenek; kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri, Devletin milli güvenliği ve yüksek menfaatleri ile devlet itibarının gerekleri, siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar ve olağanüstü hizmetlerle ilgili hükümet icapları için kullanılmak üzere Başbakanlık bütçesine konulan ödenektir.'
Görüldüğü gibi gayet genel, hukukta 'belirsiz kavram' denilen ifadeler içine gizlenmiş uçsuz bucaksız bir yetki alanı...
Bütçede hızla tırmanan başka bir kaleme geçiyorum:
ÖZEL GÜVENLİK HARCAMALARINA DİKKAT
Özel güvenlik harcamalarında muazzam bir artış var. Son rakamlara göre ocak-ekim döneminde, özel güvenliğe yapılan harcama 410 milyon TL'ye ulaştı. Bu tutar 2011'de 375; 2011'de ise 275 milyon TL'ydi.
Artışın 100'er milyon 100'er milyon olduğuna dikkatinizi çekerim.
Bütçe rehberine bakarsanız, özel güvenlik harcaması, 'kurumların güvenlik ve koruma hizmetlerinin ilgili mevzuatına göre kurumlarınca üçüncü şahıslara ihale yoluyla gördürülmesi halinde bunlara ilişkin giderler'dir.
Daha zihin açıcı tanım ise Evren Haspolat'ın doktora tezinde mevcut: 'Neoliberalizm ve Baskı Aygıtının Dönüşümü-Türkiye'de Özel Güvenliğin gelişimi' adlı kitabında Haspolat, 'Özel güvenlik alanı, devletin hukuki kişilik vererek, kendi şiddet tekelinin bir bölümünü kullanmak üzere var ettiği yapılardan oluşur. Bu anlamda özel güvenlik, paralel şiddet aygıtını temsil eder' diyor.
Haspolat, SGK verilerini esas alarak, özel güvenlik görevlilerinin sayısını, 209 bin 598 olarak veriyor. Aynı dönemde istihdam edilen resmi polis sayısı ise 245 bin 872.
Bu tablo, 'devlet güvenliği' nin güvenlik devletine dönüştüğünün belgesidir.