CHP Ankara İl Başkanı Tarık Şengül, ağır bir yolsuzluk iddiasını gündeme getirerek istifa etti. İddiaya göre, CHP'li Yenimahalle Belediyesi'nde '300 milyon dolarlık imar yolsuzluğu' söz konusuydu. 'Tenzili rütbe'ye uğramış bir yönetici, Şengül'e bir işadamı 'göndermiş', o işadamı da talebinin kabul edilmesi için Şengül'e rüşvet önermişti.
Bu kadar önemli bir açıklamanın doğal sonucu olarak, herkes Yenimahalle Belediyesi'nden bir ses bekledi... Ancak o ses iki nedenle gelemedi.
Başkan Fethi Yaşar, ailesiyle birlikte, bu iddialar gündeme gelmeden önce yurtdışına çıkmıştı; Amerika'daydı. Çalışma arkadaşlarının ifadesine göre, 'eşi, çocukları ve torunlarıyla birlikte' ilk kez tatil yapıyordu. (Bu akşam dönmesi bekleniyor.)
Bunun üzerine Başkan Yardımcısı Şenol Balaban, basın toplantısı yapmakla görevlendirildi. Ancak Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Balaban'ı arayarak 'bu toplantıyı uygun görmediğini' söyledi. İddialara belgeleriyle yanıt vermeye hazırlanan belediye, istemeye istemeye, toplantıyı iptal etti.
Söz konusu olan 'yolsuzluk', ve genel başkanlığından çok önce, adı münhasıran bu alandaki duyarlılığıyla öne çıkmış Kılıçdaroğlu olunca, bu iptalin anlamını öğrenmek zorunlu hale geldi. (Not: Tarık Şengül'ü aradım ancak ulaşamadım.)
Kılıçdaroğlu'nun bu iddialara karşı tepkisi neydi? Toplantıyı neden iptal etmişti?
'Bir ekip kurduk' diyerek, şunları söyledi Kılıçdaroğlu:
HER BOYUTUYLA ORTAYA ÇIKSIN İSTİYORUZ
'İddia ne kadar gerçek onu bilmiyorum. Zaten bugün bir açıklama da yaptık. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın takip etmesini istedik. İki koldan araştırılsın istiyoruz. Olayları örtmek, kapatmak değil, tam tersine gerçeğin bütün boyutlarıyla günışığına çıkarılması için her türlü çabayı göstereceğiz.'
-Tarık Şengül, istifası öncesinde size bu iddiaları anlatmış?
-Evet Tarık Bey anlattı. Şu anda bütün ayrıntıları hatırlama şansım yok. Kendisine 'Siz il başkanısınız. Bir haksızlık hukuksuzluk varsa, gereğini yapın, çalışmalarınızı sürdürün' dedim.
-Peki Yenimahalle Belediyesi'nin basın toplantısı yapmasını neden istemediniz?
BİLMEDEN BİRBİRİMİZİ SUÇLAMAYALIM DİYE
-Herkes konuşmasın diye. Mesele neyse birbirimizi suçlamadan aydınlansın. Bu işe Genel Merkez el koydu. Genel Merkez bakacak. Araştıracak. Dediğim gibi savcılık da ihtiyaç duyarsa ele alacak.
-İddialarda tarif edildiği söylenen genel başkan yardımcınızla konuştunuz mu?
-Hayır. Bakın, bilgi sahibi olmadan birini suçlamanın ve karar almanın doğru olmadığı kanısındayım.
-Bir işadamından bahsediliyor. Tanıyor musunuz?
-Hayır. Kaldı ki, anlaşıldığı kadarıyla bu konu, tek başına ilçe belediyesinin alacağı bir karar değil. Büyükşehir'in de onayından geçmesi gerekiyor. Sorgulanır, araştırılır arkadaşlar bakacak. Sonra bir rapor verecekler.
-Rapor için bir süre verdiniz mi? Kamuoyuna ne zaman açıklanacak?
-Hayır vermedim. Merak etmeyin Silivri davası gibi yıllarca sürmez...
Kılıçdaroğlu cephesinde durum böyle.
Yenimahalle Belediyesi ise dışarıya yansıtılmasa bile 'durdurulmuş olmaktan' dolayı rahatsız. Zihinlerdeki soru, 'Bu kadar belge varsa, Şengül neden savcılığa götürmedi?' Son olarak, Belediye Başkanı Yaşar'ın, 'üzgün' olduğunu ve dönünce kamuoyunu aydınlatma konusunda ısrar etme niyetini de not düşelim.