Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, geçen yılki TBMM açılışında ses getiren bir konuşma yapmıştı. Can alıcı bölümleri; 'Kürt sorunu', yargı bağımsızlığı ve uzun tutukluluk konularına ayrılmış 29 sayfalık metindeki bazı mesajları Genel Kurul salonunda alkışlarla kesilmiş, Cumhurbaşkanı bu nedenle konuşmasına birkaç kez ara vermek zorunda kalmıştı.
Takvimlere bakılırsa bir yıl geçti. Ama bir değil, on yıl yaşlanmış gibiyiz. Her iki sorunda da kaygılar ve acılar, azalmak bir yana derinleşti, çoğaldı. Ve uzun dönemli referans olabileceği düşünülen o metin, hızla eskidi.
Doğrusu çok merak ediyorum: Cumhurbaşkanı Gül'ün, bir yıl önce;
'Kürt sorununu bölücü terörden ayrıştırarak çözmemiz gerekmektedir'
'Yargılama sürecindeki gecikmelerin sebebi ne olursa olsun, tutukluluğu fiili bir mahkumiyet durumuna dönüştürmemesi gerekir', dediği, 'çoğunluğun yönetiminin sınırsız olmadığı', 'siyaset dilinin yenilenme gereği'ni dile getirdiği; yargı bağımsızlığını 'bir vicdan nişanesi' olarak tarif ettiği o hitabından bir yıl sonra nasıl bir konuşma metni hazırlıyor?
Bunca şehit acısının, bu kadar 'uzun tutukluluğun' üstüne, sözün hükmü hala kalmış mıdır?
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen ile Sabancı Holding'in resepsiyonunda karşılaşınca, işte bu arka plan merakıyla sorduk. İsen, 'Beyefendi'nin istişare içinde titiz bir çalışma yaptığını' söylemekle yetindi, ayrıntı vermedi.
'ÇANKAYA SOFRASI' GELENEĞİ SÜRECEK
Merakımızı cumartesi günü Meclis açılışında gideririz diye düşünüp başka konularda sohbet ettik. Çankaya Sofrası geleneğinin devam edeceğini öğrendik sözgelimi. Gül, haziran ayından bu yana ara verdiği Çankaya Sofrası'nı yeni bir tema ile sürdürmeyi planlıyormuş: Kent sevdalıları.
İsen, özellikle tarihi kökleri güçlü şehirlerde, birikimi ve o şehre bağlılığıyla öne çıkmış aydınların öneminden söz ederek, Cumhurbaşkanı Gül'ün, bu nitelikteki isimlerle bir araya gelmek istediğini aktardı.
ŞİMŞEK'E YUNANİSTAN'I SORDULAR
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek resepsiyona en geç gelen isimdi. Salona girer girmez de Holding yöneticileri çevresini kuşattı. Euro Bölgesi krizi ve Yunanistan'ın kurtarılması planı merak ediliyordu. Şimşek, Sabancı'nın yöneticilerine, Kurtarma Fonu'nun nasıl çalışacağını ve Almanya'nın rolünü anlattı.
ÖĞRETMEN KADROLARI
Bakan Şimşek 2012 bütçesi ve Orta Vadeli Plan'a yoğunlaşmış. Söz bütçeden açılınca, atanmayı bekleyen öğretmenler sorunu gündeme geldi. Şimşek, '55 bin öğretmen atanacak' sözünün ağırlığını üzerinde hissediyor. Ancak 'Bu sözü ben vermedim. Yeni bakanımız da özür diledi' diye ekliyor. Kendisine, 300-500 lira aylıklarla özel dershanelerde çalışmak zorunda kalan; ucu açık bir bekleyiş nedeniyle evlenemeyen, çocuğuna bakamayan öğretmenlerden söz ettik. Bu hafta Milli Eğitim Bakanlığı'yla bir araya gelip, ihtiyaçları dikkate alarak, 2012 kadro çerçevesi üzerinde çalışacaklarını söyledi. (Net sayı için bütçe tasarısının TBMM'ye sunulacağı zamanı beklemek gerekiyor.)
Süresi bir yıl uzatılan sınır ötesi operasyona ilişkin tezkerenin bütçeyi etkileyip etkilemeyeceğini de sorduk Şimşek'e. 'Predatorlar', muhtemel operasyonun diğer giderleri konusunda bir rakam verebilir miydi?
Bakan Şimşek savunma bütçesinde sorun olmadığını mevcut yapısıyla bile '3-4 yıl' rahat kaynakları bulunduğunu aktardı. Zaten Savunma Sanayi Fonu, 'büyük kriz' sonrası, kapatılmayan iki fondan biriydi. Bunu anımsattık, tebessüm ederek doğruladı.