Hafızalar zayıf, tarihi başa sarmak ise imkansız.
Ama neyse ki, arşivler oracıkta duruyor. Bugün, Fransa'nın Libya konusundaki cüretkar tutumundan yakınmaya, bazılarının neden hiç hakkı olmadığını hatırlatmanın zamanı.
Fransa, NATO'nun kurucu ülkelerinden biri. Ancak De Gaulle'ün, NATO ile Varşova Paktı arasında, Amerika'dan bağımsız dış politika izleme tutumu nedeniyle, Fransa 1966'da NATO'nun askeri kanadından çekilmiş; gel zaman git zaman, 'bağımsızlık' konseptinin esaslı dönüşüme uğrayarak küresel şirketlere bağlanmasıyla, askeri kanada yeniden dönmeyi şiddetle arzular hale gelmişti.
İki yıl önce bu vakitler, 'Fransa askeri kanada yeniden geri dönüş yapacak mı?' sorusu, Avrupa gündeminin kilitlendiği konuların başında geliyordu.
Fransa'nın bu iradesinin hayata geçmesindeki en büyük engel ise Türkiye'nin veto olasılığıydı. Türkiye, AB üyeliği karşısındaki katı tutumu nedeniyle, Fransa'nın asker kanada dönüş girişimine sıcak bakmıyor, bu tutum Avrupa medyasında bir kaygı olarak tartışılıyordu.
2009 Nisan'ının ilk haftasına gelindiğinde, Fransa, Almanya'da toplanan NATO Zirvesi'nde muradına ererek 'askeri kanada' coşkulu bir giriş yaptı. Fransa, ön şart olarak, daha güçlü ve verimli bir Avrupa savunma kimliğinin öneminin vurgulanmasını ileri sürmüş. Bu koşulu yansıtan ifadeler de NATO zirvesi sonunda yayımlanan ortak bildiride yer almıştı.
Türkiye, NATO Genel Sekreterliği pozisyonunun verilmesi ve askeri komutanlıkların paylaşım pazarlığı karşısında, veto hakkını kullanmayarak Fransa'nın ittifakın askeri kanadına yeniden dönüşüne onay verdi.
'KAPALI OTURUMDA BU HATAYI SORACAĞIZ'
MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Bölükbaşı'ya, bu konuyu sordum: 'Evet' dedi; 'Türkiye bu onayı vermeseydi, bugün Libya'yı çok başka konuşuyor olacaktık.'
Sonra ekledi:
'Türkiye'nin AB üyeliği konusunda alenen gerilla savaşı izleyen Fransa'yı askeri kanada döndürmemiz hataydı. Sadece bugünkü Libya tartışması nedeniyle değil. NATO karargahlarının paylaşımı konusunda da istediğimizi alamadık. Ama Fransa aldı. '
Türkiye'nin iki yıl önceki tutumunun, fotoğrafın bir kısmı olarak niteleyen Bölükbaşı, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 28 Şubat'ta Almanya'daki 'Ne işi var NATO'nun Libya'da?' çıkışını da hatırlatarak devam ediyor:
'Sayın Başbakan bu açıklamayı 28 Şubat'ta yaptı ama NATO'nun planlama hazırlıkları, 23 Şubat'ta başlamıştı bile...'
MHP Genel Başkan Yardımcısı, TBMM'de yapılması planlanan bilgilendirme oturumunda 'işte bunları' soracaklarını söylüyor.
'SİYASİ TEMSİLCİ GERÇEKÇİ DEĞİL'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün Meclis'teki grup toplantısında açıkladığı Libya önerileri, Dışişleri'nde genel olarak olumlu yankı buldu. Öneri demetinin büyük bölümünün, hükümetin tutum ve tercihleri doğrultusunda olduğu belirtiliyor. 'Özel temsilci' önerisinin ise 'mevcut koşullarda çok gerçekçi' bulunmadığı dile getirildi.