Sokakta rastgele bir anket yapsanız...
Anketin konusu da bakanlarla ilgili izlenimler olsa...
Gelecek cevaplar arasında herhalde, olumsuz ifade duyma ihtimali en düşük bakanların başında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin gelir.
Bilimsel bir kriterim olduğundan değil. Kendi payıma, Başbakan Tayyip Erdoğan'ı eleştirdiği halde, Bakan Şahin'e söz söyletmeyen insanlar tanıyorum.
Şahin; üretkenliği, güleryüzü ve yapıcı üslubuyla kamuoyu algısında partiler üstü bir kimlik kazanmış durumda. Ne var ki, Türk siyasetinde sık rastlamadığımız bu tablo, geçenlerde yine Türk siyasetinin hoyrat bir geleneğine kurban verdi.
CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Yüksel Çavuşoğlu, Şahin'in yüzüne karşı 'Kadınlara bakış açınız çok güzel' deyip kendisini beğendiğini söyleyince, görevi bırakmak zorunda kaldı. Çavuşoğlu, her ne kadar kendi isteğiyle bıraktığını söylese de istifasının genel merkez baskısıyla gerçekleşmediği konusunda kimseyi ikna edemez.
(Bu arada Çavuşoğlu'nun istifasına sebep olan etkinliğe bakıp acı acı gülmek de serbest: 'Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi' toplantısı.)
ŞAHİN: 'SABREDİN' DEDİM
Bakan Şahin'le dün görüştüğümde, İstanbul'daki KAGİDER toplantısından Ankara'ya geçiyordu. Çok üzgün olduğunu söyledi; 'Biliyor musunuz 12 yıldır partideymiş. Tırnaklarıyla kaza kaza gelmiş bir de oraya' dedi. Çavuşoğlu'nu telefonla aramış. Gerisini kendisinden dinleyelim:
'Bu tahammülsüzlüğü, niye bu kadar rahatsız olunduğunu anlamak benim için zor. Partilerimiz farklı olsa bile, insan olarak birbirimizi sevebiliriz. İnsan olmanın evrensel kriterlerinde birbirimizi beğenebiliriz. Bu kararı verenlerin de gönlünün rahat olduğunu sanmıyorum. '
Şahin, siyasetin sert üslupla gittiğini, 'ciddi bir hazım sorunu' olduğunu ifade ettiğinde, kendisine, 'Bahtsız bedevi-çöl ayısı' atışmasını sordum. Rahatsız olduğunu hissettirdi. Fakat ifadeleri tekrar edip ayrıntıya girmeden 'Siyasette barış dilini hakim kılmalıyız. Rekabeti sadece iş odaklı götürüp, hayırda yarışacak şekilde anlayıp uygulamamız gerekiyor' diye konuştu.
Şahin, Çavuşoğlu'nu AK Parti'ye davet etmiş olabilir miydi?
'Hayır hayır' diye yanıtladı hemen. 'Böyle bir şey yanlış olurdu. Zaten çok sıkıntılıydı. 'Sabredin her şey düzelir dilerim' dedim. Kararı alanların da yanlışlarını anlayacağını ummak istiyorum hala.'
HAFTAYA ILO İLE GÖRÜŞECEĞİM
Şahin ile dün AKŞAM'da haber olarak duyurduğumuz, Dünya Ekonomik Forumu'nun (DEF) Türkiye'deki kadının konumuyla ilgili bölümde eski verileri kullanması konusunu da konuştuk. Eğitim, sağlık ve istihdam alanlarında 2007, 2008 verilerinin baz alınması nedeniyle, Türkiye DEF raporunda, hak ettiği sıralamanın epeyi altında görünüyor. Şahin, önümüzdeki hafta bu konuda ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) Türkiye Direktörü ile bir araya gelip çalışacaklarını söyledi. Özellikle, ILO'nun, neden TÜİK'İN 2011 ve 2012 verilerinin raporlara aktarılmadığı sorusuna cevap aranacak.