'Avrupa'nın en önemli sorunu, faturayı topluma yayacak cesareti gösterememeleri.'
Bu ilgi çekici tespit, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'a ait.
Yılmaz ile Avrupa ekonomilerinde tırmanan resesyon kaygısı ve Türkiye'ye olası yansımaları üzerine konuştuk.
Kalkınma Bakanı, Avrupa ülkelerinde bankacılıktaki sorunların devlete aktarıldığını, ancak bu sorunların 'orada öylece' durduğunu söylüyor. Türkiye'nin ise bu tablodan, 2008 küresel krizinin ardından aldığı önlemler sayesinde ayrıştığını belirtiyor. Yılmaz'ı, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın alıştığımız ihtiyatlı tavrına göre daha iyimser bulduğumu söyleyebilirim.
Resesyonun, bize etkisinin ise en önemli partnerimiz olması nedeniyle ticaret kanalıyla yansıyacağını, bunun da üretim ve istihdam boyutunu etkileyeceğini vurguluyor. Bunun dışında önemli bir sorun yaşanmayacağından emin. Gerekçesi ise Avrupa alanındaki bazı ülkelerin devlet borçlarının yüzde 100'ü aşmasına karşın, Türkiye'de bu göstergenin yüzde 40'ın altını görmüş olması.
ENERJİ FİYATLARI DÜŞECEK, CARİ AÇIK DA
'Peki cari açık?' dediğimde, Yılmaz, iki faktör nedeniyle cari açığın son iki çeyrekte düşeceği tahmininde bulunuyor: Kur faktörü ve talep düşüşü nedeniyle enerji fiyatlarında düşüş beklentisi: 'Enerji fiyatlarında daha az fatura ödeyeceğiz. Bu düzelme trendini birlikte görürüz.'
'Avrupa alanında resesyon varken, uluslararası sermaye Türkiye'ye gelir mi?' diyorum.
Gülümseyerek 'bunun için çalıştıklarını ve Meclis açıldığında sunulmak üzere küresel sermayeyi teşvik edecek bir paket hazırlığı içinde olduklarını' söylüyor. Verdiği tek ipucu, 'yatırım ortamının iyileştirilmesi için bürokrasinin daha da azaltılması'.
HER BAKANIN MASASINDA EYLEM PLANI TASLAĞI
Bakan Yılmaz'ın gündemi, bütün gözlerin çevrildiği Mısır gezisi, kara harekatı, MİT-PKK dinleme kayıtlarından, -doğal olarak- farklı. Kalkınma Bakanı, bu günlerde hükümetin bir sonraki seçimin tarihi olan 2015'e kadar uygulayacağı Eylem Planı'yla meşgul.
Bakanlığı, hükümet programının 'konsantre hali' denebilecek Eylem Planı'nın sekreteryasını yürütüyor. Yılmaz, kabinedeki her bakanla neredeyse her gün yoğun bir telefon trafiği içinde. Zaten bugünlerde her bakanın masasının üzerinde, kendi alanlarında uygulayacakları politikaların takvimli birer çizelge taslağı var. O taslaklar gidip geliyor, güncellemeler yapılıyor.
Aslında Eylem Planı'nın Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Kuzey Afrika gezisinden önceki son Bakanlar Kurulu toplantısına yetiştirilmesi planlanıyordu. Ama bitmemiş. Yılmaz, hükümetin Eylem Planı'nın ekim ayı başında açıklanabilecek duruma geleceğini belirtti. Ekonomi yönetimi eş anlı olarak da açıklanması geciken Orta Vadeli Program üzerinde çalışıyor.
17 Ekim'de TBMM'ye sunulmak zorunda olan bütçe dönemi yaklaştığı için de OVP hedefleriyle, bütçe hedeflerine dair çalışma birlikte yürütülüyor.
EKSİĞİMİZ İSTİHDAM ALANINDA OLDU
Cevdet Yılmaz'ın bir de özeleştirisi var: 'Yapısal olarak sağlam bir yerde duruyoruz. Ancak eksik bir boyut kaldı. O da işgücü piyasasının daha esnek hale getirilmesi. Esnek çalışma modelleri üzerinde çalışıyoruz: Kadınlara, gençlere ve engellilere dönük.'