Bu yıl sekizincisi verilen Necip Fazıl Ödülleri bu pazar akşamı (26 Aralık) İstanbul'un gözbebeği olarak yeniden inşa edilen Atatürk Kültür Merkezi'nde yapılacak görkemli bir törenle sahiplerine takdim edilecek.
Fikirleriyle, mücadeleci kimliğiyle Cumhuriyet tarihimize damga vurmuş, hala tazeliğini koruyan bir sanatçı olarak Necip Fazıl şiirden, biyografiye, denemeden tiyatro eserlerine kadar edebiyatın hemen her alanında eser verdi.
Bu mümbit yazarımızın elinden çıkan tiyatro oyunları olduğu gibi beyazperdeyle buluşan senaryoları da var.
Necip Fazıl'ın bu senaryolarını sinemaya uyarlayan isim ise milli sinemanın kurucu babası olarak bilinen Yücel Çakmaklı...
Çakmaklı'nın yönetmen olarak imza attığı 'Zehra' bir Necip Fazıl senaryosudur. Jenerikte senarist olarak her ne kadar Bülent Oran adı geçse de hikayenin temeli Necip Fazıl'ın elinden çıkmıştır.
Aynı şekilde Kızım Ayşe(Kökümüze Dönüyoruz) , Çile, Diriliş, Bir Adam Yaratmak Necip Fazıl-Yücel Çakmaklı ikilisini bir araya getiren başlıca yapımlar oldu.
Zehra, Kızım Ayşe ve Diriliş filmlerinin yapımcısı aynı zamanda Elif Film'in sahibi Ali Osman Emirosmanoğlu, söz konusu senaryoları bizzat Necip Fazıl'ın elinden almıştır.
Necip Fazıl bu senaryoları eski Türkçe alfabesiyle yazmıştır ve orijinal nüshaları hala mevcuttur, Beyoğlu Atlas'taki Sinema Müzesi'ne gidenler Üstad'ın el yazısı senaryolarını görebilir.
Madem Necip Fazıl Ödülleri töreninin yapılacağı hafta sonundayız, o halde gelin Necip Fazıl'ın senaryosunu yazdığı ve Yücel Çakmaklı'nın en çok izlenen filmlerinden biri olan bir Yeşilçam klasiğini yeniden hatırlayalım, izleyelim.
Necip Fazıl'ın "Sen Bana Ölümü Yendirdin" isimli öyküsünden uyarlanan 1972 yapımı Zehra, Yücel Çakmaklı'nın Birleşen Yollar ve Çile'den sonraki üçüncü filmidir.
Dönemin yıldızı parlayan oyuncularından, henüz 25 yaşındaki Hülya Koçyiğit, Ediz Hun, Hulusi Kentmen, Suzan Avcı, Yalçın Gülhan gibi isimleri bir araya getiren Zehra'nın sürprizlerinden biri de Türk müziğine unutulmaz besteler kazandırmış olan rahmetli Yıldırım Gürses'in yine unutulmaz bir bestesiyle, 'Bir garip yolcuyum hayat yolunda' diye başlayan şarkısıyla filmde yer almasıdır.
Yıldırım Gürses, aynı zamanda Zehra'nın müziklerini yapan isimdir.
Bir Yeşilçam melodramı tadında olan filmde, Zehra'nın kocası Murat için yaptığı fedakârlık ve öze dönüş hikayesi konu edilir.
Zengin bir ailenin kızı olan Zehra, şehirde büyümüş, eğlence hayatından hoşlanan biridir.
Zehra'nın arkadaş çevresinden hoşnut olmayan babası Mümtaz Bey, kızını bir süreliğine köye götürür. Şımarık zengin kızı hallerindeki Zehra için köye gitmek, sosyetik çevresinden kopmak hapis hayatıyla eş değerdir.
İlk başlarda köye alışmakta zorlansa da zamanla tabiatın sakinleştirici gücü, köyün temiz yüzlü açık yürekli insanları ve tanıştığı Murat adlı bir genç adam, Zehra'da bir dönüşüme vesile olur.
Bu tanışma zamanla aşka dönüşür ve kısa sürede evlilikle sonuçlanır.
Ancak bu mutluluğa gölge düşürecek bir hastalık yavaş yavaş Murat'ı karanlık bir dünyaya mahkum edecektir.
Filmin bundan sonraki bölümlerinde Zehra'nın büyük aşkı için yapacağı fedakarlıklar göz yaşartıcıdır.
Hani 'Nerede o eski büyük aşklar' dedirtecek cinsten.
Hikaye böyle akıp giderken filmde bir yandan da şehir insanının alışkanlıkları ile köy hayatının karşılaştırması yapılır. Şehrin yapay ve sabun köpüğü ilişkileri karşısında köy insanının mertliği, doğallığı özendirici bir dille ele alınır.
Hulusi Kentmen'in oynadığı Mümtaz karakteri, köy kökenli olsa da artık zengin bir şehir insanı ve fakat köklerinden kopmamış, geleneği sürdüren bir baba figürüdür aynı zamanda...
Şehrin, ışıltılı dünyasından köyün, tabiatın, yeşilin huzur veren sakin dünyasına geçiş yapan, alışkanlıkları ve hayata bakış açısı değişen Zehra ise, arkadaşlarının kendisine hitap ettiği ismiyle zeloş'u geride bırakır ve özüne dönerek, yapaylıktan hakiki olana, değerli olana doğru bir tekamül gösterir.
İnternet ortamında, YouTube'da filmin tertemiz, düzeltilmiş bir kopyası mevcut. Baktım, 1 milyon 640 bin kişi izlemiş ve yorumlardan anladığım kadarıyla çok da beğenilmiş.
Zehra vesilesiyle eserin sahibi Necip Fazıl'a, senaryoda imzası bulunan Bülent Oran'a ve yönetmen Yücel Çakmaklı'ya rahmet dileklerimizle...