Astrolojinin hayatımızın bir parçası olduğunu artık hepimiz kabul etmeliyiz. Bu tip şeylere hayatım boyunca ilgi göstermeyen ben bile, Astrolog Dr. Şenay Devi’nin bizde yazmaya başladığı günden itibaren merakla okumama neden oldu. Yazılarını okuduktan sonra bir şekilde o hafta yaşadığım olaylardan gökyüzünün bize verdiği mesajları almaya başladım. Ama bir de kulağıma gelen haberlere göre her işini astrolojiye göre yapan, astroloji haritasına göre sokağa çıkan ünlülerimiz olduğu yönünde… Bunların başını da Sezen Aksu, Derya Uluğ ve Edis çekiyormuş. Bu üç ünlümüz özellikle albümlerini, imza işlerini, konserlerini vs hayatlarını sadece astrolojiye göre yaşıyorlarmış. Belki doğru belki yanlış ama mutlaka vardır bir bildikleri. Bir de Asena’nın hayatını astrolojiyle ayrı bir yön verdiğini birçok programda anlatırken şahit olmuş biri olarak, ünlülerimizin de astroloji dünyasını ön plana çıkaran en önemli faktörlerden biri olduğunu yadsıyamayız. Ben de derim ki; hayat bazen bize yollar gösterir doğru ve yanlışı ayırt etmemiz için. Umarım en doğru yolu herkes kendi hayatında bulur.
UNUTMAYIN SEVENLERİNİZ SAYESİNDE ORADASINIZ
Neden bu başlık! Bütün hafta Cem Yılmaz’ı konuştuğumuz için. Cem Yılmaz sevgilisi Defne Samyeli ile MFÖ konserine el ele gidiyor. Zaten gizli saklısı olmadığını, herkesle görüntü vermeyen biri olarak, ilişkisini de herkese ilan ettiği için gayet rahat. Basın onları çekmekten mutlu hele bir de Cem’in keyfi yerindeyse sorulara cevap verirse tam gündemlik en iyi malzeme. Şimdi buraya kadar her şey normal...
Ta ki Cem Yılmaz halka açık bir konsere gidene kadar. Kim olsa hele ki çocuk ve genç hayranları onu yakından görünce bir resim çektirmek istemişler. Ama korumaların müdahalesiyle küçük bir hayran uzaklaştırılmış yanlarından. Ben öyle ünlüler tanıyorum ki hayranlarını kırmamak adına korumaları azarlayan, yanından gönderen. O yüzden Cem ne olursa olsun bu olayı bu şekilde yapsaydı ne bu kadar konuşulur ne de eleştiri yağmuruna tutulurdu. Madem halk konserine gittiniz bunları göze alacaksınız. Unutmayın siz güzel işler yaparsınız ama halkın sevgisi olmazsa o işlerin hepsi de bir gün unutulur siz de....
NEREDE O ESKi FiLMLER!
Hafta sonumu evde film izlemekle geçirmeye başladığımda ne kadar fazla bir film arşivim olduğu aklıma geldi. Ama öyle filmler vardı ki aralarında dünya klasiği olarak sinema tarihine adını yazdırmıştı. Şimdilerde müzik dünyasında ‘90’lar ruhu farklıydı’ tartışması süregelsin, film arşivime bakınca ‘Ne varsa eskilerde var’ demeden kendimi alamadım. Arka arkaya dört Kemal Sunal filmi izleyen biri olarak Yeşilçam’ın en önemli filmlerine imza atan bu isim benim için en önemlilerden.
Ama dünya sinemasından da hâla unutamadığım Yeşil Yol, Face to Face, Titanic, Melekler Şehri, Yüzüklerin Efendisi, The Godfather, Forest Gump, Braveheart, Matrix ve Er Ryan’ı Kurtarmak benim film arşivimin favorileri. Bence izlemeyen yeni neslin, bu filmlere bakmasını öneririm.
Bir tek yabancı mı tabii ki Türkan Şoray, Kadir İnanır, Ediz Hun, Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Cüneyt Arkın, Münir Özkul, Adile Naşit ve ismini yazamadığım tüm Yeşilçam filmlerinin değerli oyuncularını izleyin. Nereden nereye geldiğimizi, duyguyu, sevgiyi, saygıyı ve dürüstlüğü biraz daha hatırlamak için.