G.Saray'ın savunma gücünü, özellikle bire bir savunmalarını dikkate alan rakibin koçu Ivkovic, maçın farklı bölümlerinde, farklı isimleri, skorer olarak kullanarak, şaşırtmaca verdi. Bunda da başarılı da oldu. İkişer ikişer ortaya çıkan bu, "Anlık sayı canavarları!"nı tam imha ederken, başkaları sahne aldı.
G.Saray, genelde iyi savunma yapsa da, tam bir savunma bütünlüğü sağlayamadığı için, kaybetti. Evet, son takımımızı da, Avrupa Ligi'nde, TOP 16 çukuru!'nda kaybettik. Ama hiç abartmadan söylüyorum; elense de, G.Saray bu yıl Euroleague'de bize, hesaplı kadrosuyla dev bütçeli, tecrübeli rakipleriyle savaşarak, pes etmedi. CSKA gibi bir devi bile devirerek, gurur verdi. Candan kutluyorum, tabii.
İlk periyotta, Spanoulis şokunu yaşayan G.Saray, bu oyuncunun iki üçlüğü ve 5 asisti ile coşan rakibe karşı, savunma direncini kaybedince, periyotu 10 farkla geride kapattı.
2. periyotta, savunma direncini kazanıp, Ender'in başarılı hücum organizasyonu ile oyunun kontrolünü eline geçiren G.Saray, Ender'in asistleri ve Lucas'ın seri basket üretimi ile farkı 18.dakikada 36-33 ile 3'e kadar düşürdü. Ancak, Hines ve Spanoulis'in savunması, bu anlarda aksayınca, Olympiacos farkı 8 yaptı. Lako'dan duble üç sayı, 26.16'da 54-53 ile farkı tek sayıya düşürüp, Olympiacos'a korku saldı! O korkuyla tam saha prese geçip, özellikle topu oyuna sokmaya çalıştığımız anlarda baskı uygulayan Yunan takımı Olympiacos, hücum organizasyonumuzu yaralayarak, skor üretimimizi düşürmeyi başardı ve turu geçti.